İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
bold-faced |
{'bəʋld,feıst}
- [A] yüzsüz, arsız, küstah, utanmaz, koyu renk yazılmış
|
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
bold |
{bəʋld}
- [A] cesur, gözüpek, cüretli, atılgan, küstah, arsız, utanmaz, cesaret isteyen, göze çarpan, koyu renk yazılmış, dik
|
|
in bold outline |
- [ADV] kaba hatlarıyla, kabaca
|
|
make bold |
- [V] sormadan almak, yüzsüzlük edip almak
|
|
make bold to |
- [V] cesaret etmek, cüret etmek
|
|
bold-face |
- [A] koyu renk yazılmış, siyah harflerle yazılmış
|
|
double-faced |
{'dʌbəl,feıst}
- [A] iki yüzlü, çift taraflı
|
|
be faced with |
- [ID] karşısında olmak, yüz yüze gelmek, karşı çıkmak
|
|
faced |
{feıst}
|
|
Janus-faced |
{,dʒeınəs'feıst}
|
|
moon-faced |
{'mu:n,feıst}
|
|
open-faced |
{'əʋpən,feıst}
- [A] açık yürekli, tek dilim {sandviç}
|
|
pasty faced |
{'peıstı,feıst}
|
|
po-faced |
{,pəʋ'feıst}
- [A] çatık kaşlı, sert bakışlı, suratsız
|
|
pudding-faced |
- [A] ablak suratlı, şişman suratlı
|
|
smooth-faced |
{'smu:ð,feıst}
- [A] sakalsız, cildi pürüzsüz, iki yüzlü, güler yüzlü, yüze gülücü
|
|
straight-faced |
{'streıt,feıst}
- [A] asık suratlı, ifadesiz
|
|
tallow-faced |
{'tæləʋ,feıst}
- [A] beti benzi uçmuş, soluk yüzlü
|
|
two-faced |
{'tu:,feıst}
|
|
white-faced |
{,waıt'feıst}
- [A] beti benzi atmış, yüzü bembeyaz olmuş
|
|
as bold as brass |
k. dili büyük bir küstahlıkla. |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|