Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
smooth-faced {'smu:ð,feıst}
  • [A] sakalsız, cildi pürüzsüz, iki yüzlü, güler yüzlü, yüze gülücü
smooth-faced s. sakalsız; güler yüzlü; mürai, ikiyüzlü.
smooth-faced sakalsız; güler yüzlü; mürai, ikiyüzlü.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bold-faced Dinle! {'bəʋld,feıst}
  • [A] yüzsüz, arsız, küstah, utanmaz, koyu renk yazılmış
double-faced Dinle! {'dʌbəl,feıst}
  • [A] iki yüzlü, çift taraflı
be faced with
  • [ID] karşısında olmak, yüz yüze gelmek, karşı çıkmak
faced {feıst}
  • [A] yüzlü, kaplı
Janus-faced Dinle! {,dʒeınəs'feıst}
  • [A] İkiyüzlü
moon-faced {'mu:n,feıst}
  • [A] ay yüzlü, mehlika
open-faced Dinle! {'əʋpən,feıst}
  • [A] açık yürekli, tek dilim {sandviç}
pasty faced {'peıstı,feıst}
  • [A] uçuk benizli
po-faced Dinle! {,pəʋ'feıst}
  • [A] çatık kaşlı, sert bakışlı, suratsız
pudding-faced
  • [A] ablak suratlı, şişman suratlı
smooth sledding
  • [N] zorlanmama, kolayca halletme
smooth Dinle! {smu:ð}
  • [A] düz, pürüzsüz, huzur veren, sakin, kolay, akıcı, düzgün, hoş, tatlı, yumuşak, şık, mükemmel, sinekkaydı
  • [V] düzleştirmek, düzlemek, düzeltmek, kolaylaştırmak, yumuşatmak, sakinleştirmek, sakinleşmek, süt liman olmak
a smooth tongue
  • [N] tatlı dil
become smooth
  • [V] düzleşmek
quite smooth
  • [A] dümdüz
smooth away
  • [V] düzeltmek, pürüzleri yok etmek, kurtulmak, gidermek
smooth down
  • [V] düzelmek, sakinleşmek, düzeltmek, sakinleştirmek, yatıştırmak
smooth file
  • [N] ince eğe, düz eğe
smooth out
  • [V] düzeltmek, düzlemek, gidermek, kırışıklıkları gidermek, pürüzsüzleştirmek
smooth over
  • [V] düzeltmek, tatlıya bağlamak, düzlemek, pürüzlerini yok etmek