Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
smooth Dinle! {smu:ð}
  • [A] düz, pürüzsüz, huzur veren, sakin, kolay, akıcı, düzgün, hoş, tatlı, yumuşak, şık, mükemmel, sinekkaydı
  • [V] düzleştirmek, düzlemek, düzeltmek, kolaylaştırmak, yumuşatmak, sakinleştirmek, sakinleşmek, süt liman olmak
smooth s.
1. pürüzsüz, düzgün, düz, yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan: smooth road düzgün yol. smooth skin pürüzsüz cilt.
2. içinde katı parçalar bulunmayan {sıvı}.
3. rahat, sarsıntısız.
4. çalkantısız {deniz}.
5. rahat, problemsiz, sorunsuz.
6. tadı hoş olan, acı/kekre olmayan {içki}.
7. hoş fakat aldatıcı.
8. hoş tavırlarıyla insanları kandıran; cerbezeli.
9. çok hoş ve insanı rahatlatan.

f.
1. düz bir hale getirmek, düzlemek, tesviye etmek; -in buruşukluklarını gidermek, düzeltmek: They´re smoothing the road. Yolu tesviye ediyorlar. Smooth that bedspread! O yatak örtüsünü düzelt!
2. over {bir şeyi} {bir yere} sürmek.
smooth f.

i. düzeltmek, düzleştirmek; kolaylaştırmak; tatlılaştırmak {ses}; yatıştırmak, teskin etmek; tesviye etmek, düzlemek; kolaylaşmak;

i. düzeltme, düzleştirme; düz şey veya yer. smooth away kurtulmak {üzüntüden}. smooth down yatıştırmak. smooth ones ruffled feathers sinirini yatıştırmak. smooth over yumuşatmak, olduğundan daha iyi göstermek.
smooth s. düz, pürtüksüz, müstevi, pürüzsüz, düzgün; perdahlı; engelsiz; kolay; hoş, yumuşak, mülâyim; sakin, telâşsız; akıcı, kaygan; yağcılık eden; tüysüz, kılsız; tatlı, sert olmayan {içki}; sürtünmeyen; aşınmış. smooth breathing eski Yunancada başında bir sesli harf olan kelimenin telaffuzuna h harfi ile başlanmaması. smoothly

z. pürüzsüzce. smoothness

i. pürüzsüzlük, düzlük.
Smooth Düz

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
smooth sledding
  • [N] zorlanmama, kolayca halletme
a smooth tongue
  • [N] tatlı dil
become smooth
  • [V] düzleşmek
quite smooth
  • [A] dümdüz
smooth away
  • [V] düzeltmek, pürüzleri yok etmek, kurtulmak, gidermek
smooth down
  • [V] düzelmek, sakinleşmek, düzeltmek, sakinleştirmek, yatıştırmak
smooth-faced {'smu:ð,feıst}
  • [A] sakalsız, cildi pürüzsüz, iki yüzlü, güler yüzlü, yüze gülücü
smooth file
  • [N] ince eğe, düz eğe
smooth out
  • [V] düzeltmek, düzlemek, gidermek, kırışıklıkları gidermek, pürüzsüzleştirmek
smooth over
  • [V] düzeltmek, tatlıya bağlamak, düzlemek, pürüzlerini yok etmek
smooth shaven {'smu:ð,ʃeıvən}
  • [A] tıraşlı, sinekkaydı traşlı
smooth spoken {'smu:ð,spəʋkən}
  • [A] tatlı dilli
smooth surface
  • [N] pürüzsüz yüzey
smooth the way
  • [ID] engelleri kaldırmak, kolaylaştırmak
smooth-tongued Dinle! {,smu:ð'tʌŋd}
  • [A] tatlı dilli, iki yüzlü, nabza göre şerbet veren
smooth turbot
  • [N] çivisiz kalkan
smooth away -i gidermek.
smooth curve pürüzsüz eğri
smooth down one´s hair saçlarını yatırmak.
smooth the way for s.o. k. dili birinin işini kolaylaştırmak.