Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
open-faced Dinle! {'əʋpən,feıst}
  • [A] açık yürekli, tek dilim {sandviç}

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
I would like to open an account.
  • [PHR] hesap: Hesap açtırmak istiyorum.
open an account
  • [V] hesap açmak
in the open air
  • [ADV] açık havada
with open arms
  • [ADV] memnuniyetle, candan, seve seve
open the ball
  • [V] baloyu açmak, başlatmak
bold-faced Dinle! {'bəʋld,feıst}
  • [A] yüzsüz, arsız, küstah, utanmaz, koyu renk yazılmış
have open bowels
  • [V] bağırsakları iyi çalışmak, düzenli dışkılamak
What time do you open for breakfast?
  • [PHR] kahvaltı: Kahvaltı saatiniz kaçta başlıyor?
burst open
  • [V] açılıvermek
open a canal
  • [V] kanal açmak
open competition
  • [N] serbest rekabet
cut open
  • [V] kesip açmak
open a door to smth.
  • [ID] olanak vermek, çanak tutmak
double-faced Dinle! {'dʌbəl,feıst}
  • [A] iki yüzlü, çift taraflı
What time does the drugstore open?
  • [PHR] eczane: Eczane saat kaçta açılıyor?
open one's eyes
  • [V] gözünü açmak
be faced with
  • [ID] karşısında olmak, yüz yüze gelmek, karşı çıkmak
faced {feıst}
  • [A] yüzlü, kaplı
fly open
  • [V] birden açılmak, şırak diye açılmak
open forum
  • [N] açık oturum

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
öpen
  • [A] osculant
Open Args Open Args