I would like to open an account. |
- [PHR] hesap: Hesap açtırmak istiyorum.
|
|
open an account |
|
|
in the open air |
|
|
with open arms |
- [ADV] memnuniyetle, candan, seve seve
|
|
open the ball |
- [V] baloyu açmak, başlatmak
|
|
bold-faced |
{'bəʋld,feıst}
- [A] yüzsüz, arsız, küstah, utanmaz, koyu renk yazılmış
|
|
have open bowels |
- [V] bağırsakları iyi çalışmak, düzenli dışkılamak
|
|
What time do you open for breakfast? |
- [PHR] kahvaltı: Kahvaltı saatiniz kaçta başlıyor?
|
|
burst open |
|
|
open a canal |
|
|
open competition |
|
|
cut open |
|
|
open a door to smth. |
- [ID] olanak vermek, çanak tutmak
|
|
double-faced |
{'dʌbəl,feıst}
- [A] iki yüzlü, çift taraflı
|
|
What time does the drugstore open? |
- [PHR] eczane: Eczane saat kaçta açılıyor?
|
|
open one's eyes |
|
|
be faced with |
- [ID] karşısında olmak, yüz yüze gelmek, karşı çıkmak
|
|
faced |
{feıst}
|
|
fly open |
- [V] birden açılmak, şırak diye açılmak
|
|
open forum |
|
|