İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
bold |
{bəʋld}
- [A] cesur, gözüpek, cüretli, atılgan, küstah, arsız, utanmaz, cesaret isteyen, göze çarpan, koyu renk yazılmış, dik
|
|
bold |
s. cesur, gözüpek; atılgan, cüretli; arsız, küstah; çarpıcı, göz alan; dik, sarp. boldface
i. matb. siyah harfler. make bold to cesaret etmek, cüret etmek. boldly
z. cesaretle. boldness
i. cesaret, yüreklilik. |
|
bold |
s. 1. cesur, gözüpek; atılgan, cüretli. 2. matb., bilg. siyah {harf}. |
|
bold |
kalın, koyu |
|
Bold |
Koyu |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
in bold outline |
- [ADV] kaba hatlarıyla, kabaca
|
|
make bold |
- [V] sormadan almak, yüzsüzlük edip almak
|
|
make bold to |
- [V] cesaret etmek, cüret etmek
|
|
bold-face |
- [A] koyu renk yazılmış, siyah harflerle yazılmış
|
|
bold-faced |
{'bəʋld,feıst}
- [A] yüzsüz, arsız, küstah, utanmaz, koyu renk yazılmış
|
|
as bold as brass |
k. dili büyük bir küstahlıkla. |
|
Bold Italic |
Kalın İtalik |
|
Bold off |
Kalın değil |
|
Bold on |
Kalın |
|
bold tags |
koyulaştırma imleri |
|
Bold-Italic |
Kalın-İtalik |
|
Extra Bold |
Çok Koyu |
|
Extra Bold |
Çok Kalın |
|
Hide Variations (Bold, Italic, etc.) |
Değişimleri Gizle {Koyu, İtalik, vs.} |
|
make bold |
cüret göstermek, cesaret etmek. |
|
make bold to |
-e cesaret etmek, -e cüret etmek. |
|
present a bold front |
cesaret göstermek, yürekli gözükmek. |
|
put a bold face on |
{zor bir durum} karşısında cesaret göstermek. |
|
Semi-bold |
Yarı kalın |
|
Semi-bold |
Yarı Koyu |
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|