İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
bold-face |
- [A] koyu renk yazılmış, siyah harflerle yazılmış
|
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
about-face |
{ə'baʋt,feıs}
- [N] geriye dönüş, yüz seksen derece dönme
|
|
avert one's face |
|
|
bang in the face |
- [ADV] tam yüzüne, suratının ortasına
|
|
black in the face |
- [A] yüzü mosmor olmuş, sinirinden morarmış
|
|
bold |
{bəʋld}
- [A] cesur, gözüpek, cüretli, atılgan, küstah, arsız, utanmaz, cesaret isteyen, göze çarpan, koyu renk yazılmış, dik
|
|
in bold outline |
- [ADV] kaba hatlarıyla, kabaca
|
|
make bold |
- [V] sormadan almak, yüzsüzlük edip almak
|
|
make bold to |
- [V] cesaret etmek, cüret etmek
|
|
bold-faced |
{'bəʋld,feıst}
- [A] yüzsüz, arsız, küstah, utanmaz, koyu renk yazılmış
|
|
clock-face |
{'klɒkfeıs}
|
|
color of the face |
|
|
face |
{feıs}
- [N] ön, yüz, çehre, surat, sima, hal, tavır, eda, yüz ifadesi, görünüş, şekil, biçim, yüzey, üst taraf, cephe, önyüz, resimli taraf, kadran, onur, itibar
- [V] bakmak, göğüs germek, karşı olmak, yönelmek, dönmek, yüzünü dönmek, yüz yüze gelmek, kaplamak, karşı karşıya gelmek, karşı koymak, karşı çıkmak, göze almak, katlanmak
|
|
doll's face |
- [N] güzel ama kafasız kız
|
|
have the face to |
- [ID] yüzü olmak, cüret etmek
|
|
in the face of |
|
|
keep a straight face |
- [ID] ciddi durmak, ciddi kalmak
|
|
lose face |
- [ID] bozulmak, bozum olmak, rezil olmak, mahçup olmak, yüzü kalmamak
|
|
make a face |
|
|
make face |
- [V] surat asmak, surat etmek, somurtmak
|
|
making face |
- [N] surat asma, surat etme
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|