Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
white-faced Dinle! {,waıt'feıst}
  • [A] beti benzi atmış, yüzü bembeyaz olmuş

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
white-slave agent
  • [N] beyaz kadın taciri
black and white
  • [N] basılı şey, siyah beyaz resim
in black and white
  • [ADV] yazılı olarak, yazıyla
bold-faced Dinle! {'bəʋld,feıst}
  • [A] yüzsüz, arsız, küstah, utanmaz, koyu renk yazılmış
white bread
  • [N] ekmek: beyaz ekmek
Would you show me some white china?
  • [PHR] porselen: Beyaz porselen gösterebilir misiniz?
white chocolate
  • [N] çikolata: beyaz çikolata
double-faced Dinle! {'dʌbəl,feıst}
  • [A] iki yüzlü, çift taraflı
egg white {'egwaıt}
  • [N] yumurta akı
white elephant
  • [ID] değerli ama işe yaramayan mülk, büyük boy kâğıt, gereksiz eşya, masraflı hediye
  • [N] beyaz fil
be faced with
  • [ID] karşısında olmak, yüz yüze gelmek, karşı çıkmak
faced {feıst}
  • [A] yüzlü, kaplı
show the white feather
  • [ID] korkaklık etmek, korktuğunu belli etmek, korkmak, ödleklik etmek
I would like a black and white film.
  • [PHR] film: Siyah beyaz film rica ediyorum.
growing white
  • [N] ağarma
Janus-faced Dinle! {,dʒeınəs'feıst}
  • [A] İkiyüzlü
white magic
  • [N] iyi büyü, melek büyüsü
milk-white {'mılk,waıt}
  • [A] süt beyazı
moon-faced {'mu:n,feıst}
  • [A] ay yüzlü, mehlika
white mulberry
  • [N] dut