Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
single-hearted Dinle! {,sıŋgəl'hɑ:rtıd}
  • [A] tek amacı olan, ne istediğini bilen, azimli, kararlı, samimi, candan, dürüst

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
big-hearted {,bıg'hɑ:rtıd}
  • [A] eli açık, iyi kâlpli, iyiliksever, cömert, yüce gönüllü, iyi yürekli
black-hearted {'blæk,hɑ:rtıd}
  • [A] kötü kalpli
bookkeeping by single entry
  • [N] basit usulde defter tutma
broken-hearted {,brəʋkən'hɑ:rtıd}
  • [A] kederli
chicken-hearted {'tʃıkən,hɑ:rtıd}
  • [A] korkak, ödlek, tavşan yürekli
single combat
  • [N] düello, teke tek çarpışma, göğüs göğüse çarpışma
false-hearted {fɔ:ls'hɑ:rtıd}
  • [A] hain, sadakâtsiz
in single file
  • [ADV] tek sıra, tek sıra halinde
good-hearted Dinle! {,gʋd'hɑ:rtıd}
  • [A] iyi kâlpli
great-hearted {,greıt'hɑ:rtıd}
  • [A] yüce, iyi kâlpli, cesur, yürekli
hard-hearted Dinle! {,hɑ:rd'hɑ:rtıd}
  • [A] katı yürekli, taş kalpli, duyarsız, duygusuz, vicdansız, acımasız
-hearted
  • [SUFF] kalpli, yürekli
heavy-hearted {,hevı'hɑ:rtıd}
  • [A] kederli, üzgün, umutsuz, karamsar
hen-hearted {,hen'hɑ:rtıd}
  • [A] korkak, ödlek, tavşan yürekli
hollow-hearted {'hɒləʋ,hɑ:rtıd}
  • [A] samimiyetsiz, içten olmayan, yürekten olmayan
kind-hearted {,kaınd'hɑ:rtıd}
  • [A] iyi yürekli, iyi kâlpli
large-hearted {,lɑ:rdʒ'hɑ:rtıd}
  • [A] iyi kâlpli, halden anlayan
light hearted {,laıt'hɑ:rtıd}
  • [A] kaygısız
light-hearted {,laıt'hɑ:rtıd}
  • [A] gamsız, endişesiz, tasasız, kaygısız
lion-hearted {'laıən,hɑ:rtıd}
  • [A] aslan yürekli

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
good-hearted
1. generously responsive; "good-hearted but inept efforts to help"; "take a kindly interest"; "a kindly gentleman"; "an openhearted gift to charity".
Sayı (Single) Number {Single}
bkz. Single In-line Memory Module SIMM