Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
sighted Dinle! {'saıtıd}
  • [A] görüşlü, görebilen, gören, görülen
sighted s. gözleri gören.
sighted * gözleri gören, kör olmayan
sighted v.gör:adj.gören
sighted gözleri gören

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
clear-sighted Dinle! {,klıər'saıtıd}
  • [A] keskin görüşlü, iyi görebilen, ileriyi gören, ileri görüşlü
long-sighted Dinle! {,lɔ:ŋ'saıtıd}
  • [A] presbit, uzağı gören, ileriyi düşünen
quick-sighted {,kwık'saıtıd}
  • [A] keskin gözlü, keskin bakışlı
sharp-sighted Dinle! {'ʃɑ:rp,saıtıd}
  • [A] keskin bakışlı, keskin gözlü
weak-sighted
  • [A] gözü bozuk olan, iyi göremeyen
long-sighted s. uzağı gören.
long-sighted long-sight.ed lông'saytîd Sıfat * uzağı gören.
clear sighted aydın
dim sighted anlayışsız
keen sighted gözü keskin
sharp sighted keskin gözlü
clear sighted keskin gözlü
clear sighted keskin görüşlü, iyi görebilen, ileriyi gören, ileri görüşlü
long sighted presbit, uzağı gören, ileriyi düşünen s.
quick sighted keskin gözlü, keskin bakışlı
sharp sighted keskin bakışlı, keskin gözlü
weak sighted gözü bozuk olan, iyi göremeyen s.
clear sighted keskin gözlü [tech.]