İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
sighted |
{'saıtıd}
- [A] görüşlü, görebilen, gören, görülen
|
|
sighted |
s. gözleri gören. |
|
sighted |
* gözleri gören, kör olmayan |
|
sighted |
v.gör:adj.gören |
|
sighted |
gözleri gören |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
clear-sighted |
{,klıər'saıtıd}
- [A] keskin görüşlü, iyi görebilen, ileriyi gören, ileri görüşlü
|
|
long-sighted |
{,lɔ:ŋ'saıtıd}
- [A] presbit, uzağı gören, ileriyi düşünen
|
|
quick-sighted |
{,kwık'saıtıd}
- [A] keskin gözlü, keskin bakışlı
|
|
sharp-sighted |
{'ʃɑ:rp,saıtıd}
- [A] keskin bakışlı, keskin gözlü
|
|
weak-sighted |
- [A] gözü bozuk olan, iyi göremeyen
|
|
long-sighted |
s. uzağı gören. |
|
long-sighted |
long-sight.ed
lông'saytîd
Sıfat
* uzağı gören. |
|
clear sighted |
aydın |
|
dim sighted |
anlayışsız |
|
keen sighted |
gözü keskin |
|
sharp sighted |
keskin gözlü |
|
clear sighted |
keskin gözlü |
|
clear sighted |
keskin görüşlü, iyi görebilen, ileriyi gören, ileri görüşlü |
|
long sighted |
presbit, uzağı gören, ileriyi düşünen |
s. |
quick sighted |
keskin gözlü, keskin bakışlı |
|
sharp sighted |
keskin bakışlı, keskin gözlü |
|
weak sighted |
gözü bozuk olan, iyi göremeyen |
s. |
clear sighted |
keskin gözlü |
[tech.] |
|
|