İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
panic-stricken |
{'pænık,strıkən}
- [A] paniğe kapılmış, panik
|
|
panic-stricken |
s. paniğe kapılmış. |
|
panic-stricken |
Sıfat
* paniğe kapılmış. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
conscience-stricken |
{'kɒnʃəns,strıkən}
|
|
grief-stricken |
{'gri:f,strıkən}
- [A] dertli, bedbaht, tâlihsiz
|
|
horror-stricken |
{'hɔ:rər,strıkən}
- [A] dehşete düşmüş, dehşete kapılmış
|
|
panic |
{'pænık}
- [N] panik, telaş, komik: çok komik şey (Amer.), komik tip (Amer.)
- [V] paniğe kapılmak
|
|
couse a panic |
|
|
panic reaction |
|
|
panic-struck |
{'pænık,strʌk}
- [A] paniğe kapılmış, panik
|
|
poverty-stricken |
{'pɒvərtı,strıkən}
- [A] yokluk çeken, yoksul, sefil, zavallı
|
|
stricken |
{'strıkən}
- [A] tutulmuş, yakalanmış, muzdârip, yaralı, üzgün, uğramış, felakete uğramış, eli ayağı tutmayan
|
|
stricken area |
|
|
stricken in years |
|
|
terror-stricken |
{'terər,strıkən}
|
|
grief-stricken |
s. büyük bir üzüntü içinde olan. |
|
panic |
i. panik, ürkü.
f. {
panicked,
panicking} paniğe kapılmak; paniğe kaptırmak. |
|
panic |
s.
i.
f. {-icked ,-icking} panik hissi ile ilgili, panik hissi veren;
i. panik, ürkü, ani ve şiddetli korku; piyasada panik, fiyatlarda düşme korkusu;
f. paniğe kaptırmak; tiyatro, {argo} heyecanlandırıp coşturmak {seyircileri}. panicstricken
s. paniğe kapılmış. panicky
s. yersiz korkuya kapılmış. |
|
panic |
panik |
|
poverty-stricken |
s. çok fakir, yoksul. |
|
push the panic button |
k. dili paniğe kapılmak. |
|
stricken |
f. bak. strike.
s. with/by -e uğramış, -e yakalanmış, -e tutulmuş: stricken by poverty fakir bir hale düşmüş. |
|
stricken |
bak. strike:
s. A.B.D. hastalanmış; yaralı, yaralanmış; felâkete uğramış; içindekiler kabın ağız seviyesine indirilmiş. |
|
|
|