Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
poverty-stricken Dinle! {'pɒvərtı,strıkən}
  • [A] yokluk çeken, yoksul, sefil, zavallı
poverty-stricken s. çok fakir, yoksul.
poverty-stricken Sıfat * çok fakir, yoksul.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
conscience-stricken {'kɒnʃəns,strıkən}
  • [A] vicdan azabı çeken
grief-stricken {'gri:f,strıkən}
  • [A] dertli, bedbaht, tâlihsiz
horror-stricken {'hɔ:rər,strıkən}
  • [A] dehşete düşmüş, dehşete kapılmış
panic-stricken Dinle! {'pænık,strıkən}
  • [A] paniğe kapılmış, panik
poverty Dinle! {'pɒvərtı}
  • [N] sefalet, yetersizlik, eksiklik, parasızlık, yokluk, düşkünlük, yoksulluk, fakirlik
poverty-struck {'pɒvərtı,strʌk}
  • [A] yokluk çeken, yoksul, sefil, zavallı
stricken Dinle! {'strıkən}
  • [A] tutulmuş, yakalanmış, muzdârip, yaralı, üzgün, uğramış, felakete uğramış, eli ayağı tutmayan
stricken area
  • [N] felaket bölgesi
stricken in years
  • [A] yaşlanmış, yaşlı
terror-stricken {'terər,strıkən}
  • [A] dehşete kapılmış
grief-stricken s. büyük bir üzüntü içinde olan.
panic-stricken s. paniğe kapılmış.
poverty i. yoksulluk, fakirlik, parasızlık, zaruret, ihtiyaç; yetersizlik, kifayetsizlik, eksiklik. poverty line fakirlik ile orta hallilik arasındaki gelir sınırı. poverty-strick-en

s. çok fakir, muhtaç, zarurete düşmüş, yoksul .
poverty i.
1. yoksulluk, fakirlik, ihtiyaç.
2. yetersizlik, eksiklik.
stricken f. bak. strike.

s. with/by -e uğramış, -e yakalanmış, -e tutulmuş: stricken by poverty fakir bir hale düşmüş.
stricken bak. strike:

s. A.B.D. hastalanmış; yaralı, yaralanmış; felâkete uğramış; içindekiler kabın ağız seviyesine indirilmiş.
grief-stricken grief-strick.en Sıfat * büyük bir üzüntü içinde olan.
panic-stricken Sıfat * paniğe kapılmış.
poverty pov.er.ty pav'ırti İsim * yoksulluk, fakirlik, ihtiyaç. * yetersizlik, eksiklik.
stricken strick.en strîk'ın Fiil ·(bakınız) "strike" Sıfat * [with/by] -e uğramış, yakalanmış veya tutulmuş: stricken by poverty fakir bir hale düşmüş.