Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
conscience-stricken {'kɒnʃəns,strıkən}
  • [A] vicdan azabı çeken

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
conscience Dinle! {'kɒnʃəns}
  • [N] vicdan, inanç
for conscience sake
  • [N] vicdanını rahatlatmak için
in all conscience
  • [ADV] vicdanen, doğrusu, mutlâka
pricks of conscience
  • [N] vicdan azabı
conscience money
  • [N] vicdanını rahatlatmak için verilen-para
conscience-proof
  • [A] pişkin
  • [N] yüzsüz, umursamaz, duygusuz
grief-stricken {'gri:f,strıkən}
  • [A] dertli, bedbaht, tâlihsiz
guilty conscience
  • [N] suçluluk hissi, vicdan azabı, vicdan rahatsızlığı
horror-stricken {'hɔ:rər,strıkən}
  • [A] dehşete düşmüş, dehşete kapılmış
panic-stricken Dinle! {'pænık,strıkən}
  • [A] paniğe kapılmış, panik
poverty-stricken Dinle! {'pɒvərtı,strıkən}
  • [A] yokluk çeken, yoksul, sefil, zavallı
pressure of conscience
  • [N] vicdan azabı
quiet conscience
  • [N] vicdan huzuru, vicdan rahatlığı
salve one's conscience
  • [V] vicdanını rahatlatmak
sting of conscience
  • [N] vicdan azabı
stricken Dinle! {'strıkən}
  • [A] tutulmuş, yakalanmış, muzdârip, yaralı, üzgün, uğramış, felakete uğramış, eli ayağı tutmayan
stricken area
  • [N] felaket bölgesi
stricken in years
  • [A] yaşlanmış, yaşlı
terror-stricken {'terər,strıkən}
  • [A] dehşete kapılmış
twinge of conscience
  • [N] vicdan azabı