Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
panic Dinle! {'pænık}
  • [N] panik, telaş, komik: çok komik şey (Amer.), komik tip (Amer.)
  • [V] paniğe kapılmak
panic i. panik, ürkü.

f. {

panicked,

panicking} paniğe kapılmak; paniğe kaptırmak.
panic s.

i.

f. {-icked ,-icking} panik hissi ile ilgili, panik hissi veren;

i. panik, ürkü, ani ve şiddetli korku; piyasada panik, fiyatlarda düşme korkusu;

f. paniğe kaptırmak; tiyatro, {argo} heyecanlandırıp coşturmak {seyircileri}. panicstricken

s. paniğe kapılmış. panicky

s. yersiz korkuya kapılmış.
panic panik
panic pan.ic pän'îk İsim * panik, ürkü. Fiil (D) panicked, panicking * paniğe kapılmak; paniğe kaptırmak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
couse a panic
  • [V] ateşe vermek
panic reaction
  • [N] panik tepkisi
panic-stricken Dinle! {'pænık,strıkən}
  • [A] paniğe kapılmış, panik
panic-struck {'pænık,strʌk}
  • [A] paniğe kapılmış, panik
panic-stricken s. paniğe kapılmış.
push the panic button k. dili paniğe kapılmak.
throw s.o. into a panic/tizzy k. dili birini telaşa düşürmek.
panic-stricken Sıfat * paniğe kapılmış.
push the panic button Konuşma Dili * paniğe kapılmak.
throw someone into a panic * birini telaşa düşürmek.
affect with panic panik ol
cause to panic paniğe yol aç
feel panic panik ol
panic attack panik saldırısı
panic stricken paniğe kapılmış
couse a panic ateşe vermek f.
panic reaction panik tepkisi i.
panic stricken paniğe kapılmış, panik
panic struck paniğe kapılmış, panik s.