İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
bird witted |
{'bɜ:rd,wıtıd}
|
|
half-witted |
{'hæf,wıtıd}
- [A] aptal, ahmak, dangalak, yarım akıllı
|
|
keen |
{ki:n}
- [A] keskin, sert, şiddetli, güçlü, büyük, istekli, hevesli, düşkün, meraklı, uygun, ucuz, zeki, ince, şahane, harika
- [N] matem türküsü
- [V] ağıt yakmak, ölenin ardından ağlamak
|
|
as keen as mustard |
- [ID] gayretli, çok hevesli, aşırı düşkün
|
|
be keen on |
- [V] düşkün olmak, meraklısı olmak
|
|
keen edge |
|
|
keen-edged |
{'ki:n,edʒd}
|
|
keen on |
|
|
keen-set |
{'ki:nset}
|
|
keen-edged knife |
|
|
nimble-witted |
- [A] kıvrak zekâlı, zeki, hazırcevap, leb demeden leblebiyi anlayan
|
|
quick-witted |
{,kwık'wıtıd}
- [A] zeki, kıvrak zekâlı, hazırcevap, cin gibi
|
|
sharp-witted |
{'ʃɑ:rp,wıtıd}
- [A] keskin zekâlı, zeki, cin gibi
|
|
slow-witted |
{sləʋ'wıtıd}
- [A] kalın kafalı, geç anlayan, mankafa
|
|
witted |
|
|
be keen on |
İng., k. dili -e çok hevesli olmak, -e meraklı olmak, -e düşkün olmak: be keen on acting aktörlüğe hevesli olmak. |
|
half-witted |
s. ahmak, budala. |
|
keen |
s. keskin, sivri; acı; sert, şiddetli, keskin; kuvvetli, canlı, yoğun; gözü açık,zeki, akıllı;{ A.B.D.},{ argo} şahane. keen on çok hevesli, meraklı, düşkün. keen on acting aktörlüğe hevesli. keenly
z. şiddetle; şevk ile. keenness
i. keskinlik; düşkünlük; akıllılık. |
|
keen |
i.
f. ölü peşinden feryat, ağıt; f ölü peşinden ağlayıp feryat etmek. keener
i. ağıtçı. |
|
keen |
s. 1. keskin, sivri. 2. acı. 3. sert, şiddetli, keskin. 4. kuvvetli, yoğun. 5. keskin {göz/zekâ}. 6. gözü açık, zeki. 7. İng., k. dili çok hevesli. 8. kıyasıya {rekabet}. 9. doymak bilmez {iştah}. |
|
|
|