İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
slow-witted |
{sləʋ'wıtıd}
- [A] kalın kafalı, geç anlayan, mankafa
|
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
bird witted |
{'bɜ:rd,wıtıd}
|
|
slow of comprehension |
|
|
by slow degrees |
- [ADV] yavaş yavaş, azar azar
|
|
go-slow |
{,gəʋ'sləʋ, 'gəʋsləʋ}
- [N] iş yavaşlatma eylemi, işi ağırdan alma
|
|
half-witted |
{'hæf,wıtıd}
- [A] aptal, ahmak, dangalak, yarım akıllı
|
|
keen-witted |
{,ki:n'wıtıd}
|
|
nimble-witted |
- [A] kıvrak zekâlı, zeki, hazırcevap, leb demeden leblebiyi anlayan
|
|
quick-witted |
{,kwık'wıtıd}
- [A] zeki, kıvrak zekâlı, hazırcevap, cin gibi
|
|
sharp-witted |
{'ʃɑ:rp,wıtıd}
- [A] keskin zekâlı, zeki, cin gibi
|
|
slow |
{sləʋ}
- [A] yavaş, ağır, eli ağır, geri, geri kalmış, geç, geç olan, geç anlayan, uzun süren, kesat, sıkıcı, hız: hızı azaltan
- [V] yavaşlamak, yavaşlatmak
|
|
be slow in learning |
- [V] geç öğrenmek, öğrenmekte zorlanmak
|
|
be slow of speech |
|
|
be slow to |
- [V] geç davranmak, yavaş davranmak, hemen yapmamak
|
|
be slow to take offense |
- [V] alıngan olmamak, alınmamak
|
|
be unable to slow down |
|
|
go slow |
- [V] ağırdan almak, yavaşlatmak, yavaş gitmek, idareli kullanmak
|
|
Slow down. |
- [PHR] yavaşlamak: Yavaşlayın.
|
|
slow and sure |
- [A] ağır ve emin, temkinli
|
|
slow down |
{'sləʋ,daʋn}
- [V] yavaşlamak, hız kesmek, yavaşlatmak, ağırdan almak, hız: hızı kesilmek, hafiflemek
|
|
slow match |
{,sləʋ'mætʃ}
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
slow |
slow fox-trot, slow dance.
slow yapmak to do a slow fox-trot, do a slow dance. |
|
slow |
* slow fox-trot, slow dance. |
|
slow yapmak |
* to do a slow fox-trot, do a slow dance. |
|
|
|