Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
slow-witted Dinle! {sləʋ'wıtıd}
  • [A] kalın kafalı, geç anlayan, mankafa

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bird witted {'bɜ:rd,wıtıd}
  • [A] kuş beyinli
slow of comprehension
  • [A] anlayışı kıt
by slow degrees
  • [ADV] yavaş yavaş, azar azar
go-slow Dinle! {,gəʋ'sləʋ, 'gəʋsləʋ}
  • [N] iş yavaşlatma eylemi, işi ağırdan alma
half-witted Dinle! {'hæf,wıtıd}
  • [A] aptal, ahmak, dangalak, yarım akıllı
keen-witted {,ki:n'wıtıd}
  • [A] zeki, keskin zekâlı
nimble-witted
  • [A] kıvrak zekâlı, zeki, hazırcevap, leb demeden leblebiyi anlayan
quick-witted Dinle! {,kwık'wıtıd}
  • [A] zeki, kıvrak zekâlı, hazırcevap, cin gibi
sharp-witted Dinle! {'ʃɑ:rp,wıtıd}
  • [A] keskin zekâlı, zeki, cin gibi
slow Dinle! {sləʋ}
  • [A] yavaş, ağır, eli ağır, geri, geri kalmış, geç, geç olan, geç anlayan, uzun süren, kesat, sıkıcı, hız: hızı azaltan
  • [V] yavaşlamak, yavaşlatmak
be slow in learning
  • [V] geç öğrenmek, öğrenmekte zorlanmak
be slow of speech
  • [V] yavaş konuşmak
be slow to
  • [V] geç davranmak, yavaş davranmak, hemen yapmamak
be slow to take offense
  • [V] alıngan olmamak, alınmamak
be unable to slow down
  • [V] hız: hızını alamamak
go slow
  • [V] ağırdan almak, yavaşlatmak, yavaş gitmek, idareli kullanmak
Slow down.
  • [PHR] yavaşlamak: Yavaşlayın.
slow and sure
  • [A] ağır ve emin, temkinli
slow down {'sləʋ,daʋn}
  • [V] yavaşlamak, hız kesmek, yavaşlatmak, ağırdan almak, hız: hızı kesilmek, hafiflemek
slow match {,sləʋ'mætʃ}
  • [N] barutlu fitil, funya

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
slow slow fox-trot, slow dance.

slow yapmak to do a slow fox-trot, do a slow dance.
slow * slow fox-trot, slow dance.
slow yapmak * to do a slow fox-trot, do a slow dance.