İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
weather-bound |
{'weðərbaʋnd}
- [A] limanda mahsur kalmış, denize açılamamış
|
|
weather-bound |
s. kötü hava şartlarından dolayı limanda mahsur kalmış {gemi}. |
|
weather-bound |
weath.er-bound
wedh'ırbaund
Sıfat
* kötü hava şartlarından dolayı limanda mahsur kalmış {gemi}. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
aeronautical weather service |
- [N] meteoroloji servisi, hava gözlem servisi
|
|
all-weather |
{,ɔ:l'weðər}
|
|
bound |
{baʋnd}
- [A] bağlı, mecbur, zorunlu, engellenen, nedeniyle, gitmek üzere, yola çıkmış
- [N] sıçrama, fırlama, zıplama, sekme, sınır, avut, yasak bölge
- [V] zıplamak, sıçramak, zıplaya zıplaya gitmek, sekip geri gelmek, sınırlarını çizmek, sınırlamak, kısıtlamak
|
|
I will be bound! |
- [INTRJ] eminim!, hayret bir şey!, şaşırdım doğrusu!
|
|
bound to |
|
|
bound up with |
- [V] bağlı olmak, ilgili olmak
|
|
change in the weather |
|
|
cloth-bound |
- [A] bez kaplı, bez ciltli
|
|
fair-weather |
{feər'weðər}
- [A] açık havaya uygun, açık hava
|
|
What is the weather forecast? |
- [PHR] tahmin: Hava durumu tahmini ne?
|
|
muscle-bound |
{'mʌsəl,baʋnd}
- [A] kasları gelişmiş, kaslı
|
|
bound by an oath |
|
|
the weather promises fine |
- [PHR] hava düzeleceğe benziyor
|
|
rock-bound |
|
|
tightly bound |
- [A] sıkıca bağlı, sımsıkı bağlanmış
|
|
water-bound |
|
|
weather |
{'weðər}
- [N] hava, hava durumu
- [V] havalandırmak, kurutmak, rengi solmak
|
|
fair weather |
|
|
fine weather |
- [N] hava: iyi hava, hava: güzel hava
|
|
How is the weather today? |
- [PHR] hava: Bugün hava nasıl?
|
|
|
|