Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
spoken Dinle! {'spəʋkən}
  • [A] konuşma, konuşulan, konuşan
spoken bak. speak;

s. sözlü, konuşulan.
spoken f. bak. speak.

s.
1. sözlü: spoken message sözlü mesaj.
2. konuşulan.
spoken spo.ken spo'kın Fiil ·(bakınız) "speak" Sıfat * sözlü: spoken message sözlü mesaj. * konuşulan.
spoken {bak.} speak; sözlü, konuşulan.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
civil-spoken {,sıvəl'spəʋkən}
  • [A] nazik, terbiyeli
spoken English
  • [N] İngilizce: konuşma İngilizcesi
foul-spoken
  • [A] ağzı bozuk, küfürbaz
free-spoken Dinle! {,fri:'spəʋkən}
  • [A] açık sözlü, sözünü esirgemeyen
plain spoken {,pleın'spəʋkən}
  • [A] dobra dobra konuşan
pleasant-spoken
  • [A] tatlı dilli
short-spoken Dinle! {,ʃɔ:rt'spəʋkən}
  • [A] kaba, sert, nezaketsiz
smooth spoken {'smu:ð,spəʋkən}
  • [A] tatlı dilli
soft-spoken Dinle! {,sɔ:ft'spəʋkən}
  • [A] yumuşak sesli, tatlı dilli, iki yüzlü
-spoken
  • [SUFF] konuşan
well-spoken Dinle! {,wel'spəʋkən}
  • [A] yerinde söylenmiş, hoşsohbet, güzel konuşan
soft-spoken s. yumuşak sesli {kimse}.
soft-spoken s. tatlı dilli.
be spoken for * {bir şey} biri için ayrılmak.
soft-spoken soft-spo.ken sôft'spo'kın Sıfat * yumuşak sesli {kimse}.
soft-spoken tatlı dilli.
smooth spoken düzgün konuşan
soft spoken tatlı dilli
spoken for adına konuş
spoken in response karşılık ver