Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
sharp-edged {'ʃɑ:rp,edʒd}
  • [A] keskin, keskin kenarlı

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
with a sharp blow
  • [ADV] küt diye
B sharp
  • [N] si diyez
deckle-edged Dinle! {'dekəl,edʒd}
  • [A] kenarları tırtıklı, kenarları kesilmemiş
double edged {,dʌbəl'edʒd}
  • [A] çift taraflı, iki kenarı da kesen
play with edged tools
  • [ID] ateşle oynamak
edged Dinle! {edʒd}
  • [A] keskin, sivri, kenarlı, uçlu
edged tool
  • [N] keskin alet
gilt-edged Dinle! {'gılt,edʒd}
  • [A] kenarı yaldızlı, güvenilir, sağlam
gilt-edged securities
  • [N] güvenilir tahviller
keen-edged {'ki:n,edʒd}
  • [A] keskin
keen-edged knife
  • [N] bıçak: keskin bıçak
knife-edged {'naıf,edʒd}
  • [A] bıçak ağzı gibi
It's a sharp pain.
  • [PHR] sancı: Keskin bir sancı.
give a sharp reply
  • [V] cevabı yapıştırmak
sharp Dinle! {ʃɑ:rp}
  • [A] keskin, açıkgöz, kesici, sivri, göze çarpan, bariz, sek, ekşi, sert, şiddetli, seri, çabuk, net, eli çabuk, tez canlı, coşkun, zeki, uyanık, kurnaz, dolandırıcı, hileli, ince, tiz, diyez, zarif, kibar, şık
  • [ADV] tam, dakika: dakikası dakikasına, sertçe, şiddetle, aniden, birden
look sharp
  • [V] dikkat etmek, gözünü dört açmak
look sharp!
  • [INTRJ] çabuk ol!, acele et!
not sharp
  • [A] kör
sharp answer
  • [N] sert cevap
sharp bend
  • [N] keskin viraj

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Sharp AV Aygıtı Sharp AV Device
Sharp DV Aygıtı Sharp DV Device