Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
edged Dinle! {edʒd}
  • [A] keskin, sivri, kenarlı, uçlu

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
deckle-edged Dinle! {'dekəl,edʒd}
  • [A] kenarları tırtıklı, kenarları kesilmemiş
double edged {,dʌbəl'edʒd}
  • [A] çift taraflı, iki kenarı da kesen
play with edged tools
  • [ID] ateşle oynamak
edged tool
  • [N] keskin alet
gilt-edged Dinle! {'gılt,edʒd}
  • [A] kenarı yaldızlı, güvenilir, sağlam
gilt-edged securities
  • [N] güvenilir tahviller
keen-edged {'ki:n,edʒd}
  • [A] keskin
keen-edged knife
  • [N] bıçak: keskin bıçak
knife-edged {'naıf,edʒd}
  • [A] bıçak ağzı gibi
sharp-edged {'ʃɑ:rp,edʒd}
  • [A] keskin, keskin kenarlı
two-edged sword
  • [N] kılıç: Acem kılıcı, kılıç: iki ucu keskin kılıç
two-edged {'tu:,edʒd}
  • [A] iki ucu keskin, iki anlamlı
double-edged s.
1. iki tarafı keskin.
2. hem lehte hem aleyhte olan.
double-edged compliment iğneli kompliman.
two-edged s.
1. iki ağızlı, iki yüzü keskin.
2. iki anlamlı.
3. iki etkili.
two-edged s. iki ağızlı, iki yüzü keskin, iki anlamlı, iki tesirli.
double-edged doub.le-edg.ed Sıfat * iki tarafı keskin. * hem lehte hem aleyhte olan.
double-edged compliment * iğneli kompliman.
two-edged two-edged tu'ecd' Sıfat * iki ağızlı, iki yüzü keskin. * iki anlamlı. * iki etkili.
two-edged iki ağızlı, iki yüzü keskin, iki anlamlı, iki tesi