apron-strings |
{'eıprən,strıŋz}
- [N] aşırı bağlılık, önlük bağları
|
|
tied to one's mother's apron-strings |
- [ID] ana kuzusu, annesine aşırı düşkün
|
|
dip into one's purse |
|
|
drain on the purse |
|
|
folk instrument with three double strings |
|
|
in leading strings |
- [A] öğrencilik devresinde
- [ADV] sürekli kontrol altında
|
|
leading strings |
- [N] yürümeyi öğrenen bebeğe takılan kayışlar, kontrol ve denetim
|
|
no-strings |
- [A] koşulsuz, bağlayıcı olmayan
|
|
pull strings |
- [ID] torpil yaptırmak, gizlice yönetmek
|
|
purse |
{pɜ:rs}
- [N] para çantası, cüzdan, çanta: el çantası, kese, para, ödül, çanta
|
|
beyond one's purse |
- [ADV] gücünü aşar, harcı değil
|
|
light purse |
|
|
long purse |
|
|
make up a purse for |
- [V] parası biriktirmek, para biriktirmek {için}
|
|
public purse |
|
|
tight purse |
|
|
purse-proud |
{'pɜ:rs,praʋd}
- [A] parası ile övünen, zenginliği ile böbürlenen, kesesine güvenen
|
|
hold the purse-strings |
- [ID] idareli olmak, parasını idareli harcamak
|
|
loosen the purse-strings |
- [ID] kesenin ağzını açmak, harcama: harcamaları artırmak
|
|
tighten the purse-strings |
- [ID] masrafları kısmak, kemerleri sıkmak
|
|