apron |
{'eıprən}
- [N] göğüslük, önlük, koruyucu kapak, rüzgârlık, apron, kayışlı taşıyıcı
|
|
tied to one's mother's apron-strings |
- [ID] ana kuzusu, annesine aşırı düşkün
|
|
dispersal apron |
- [N] uçakların hava hücumuna karşı dağıtıldıkları saha
|
|
folk instrument with three double strings |
|
|
in leading strings |
- [A] öğrencilik devresinde
- [ADV] sürekli kontrol altında
|
|
leading strings |
- [N] yürümeyi öğrenen bebeğe takılan kayışlar, kontrol ve denetim
|
|
no-strings |
- [A] koşulsuz, bağlayıcı olmayan
|
|
pull strings |
- [ID] torpil yaptırmak, gizlice yönetmek
|
|
purse-strings |
|
|
hold the purse-strings |
- [ID] idareli olmak, parasını idareli harcamak
|
|
loosen the purse-strings |
- [ID] kesenin ağzını açmak, harcama: harcamaları artırmak
|
|
tighten the purse-strings |
- [ID] masrafları kısmak, kemerleri sıkmak
|
|
no strings attached |
- [PHR] bağlayıcı değil, koşulsuz, zorunluluk yok
|
|
with no strings attached |
|
|
strings |
{strıŋz}
- [N] yaylı sazlar, telli çalgılar
|
|
apron |
i. önlük, göğüslük, önlük gibi kullanılan şey, peştamal; tiyatro sahnesinin ön kısmı; {hav}. hangarın önündeki beton saha; makinelerin üzerindeki koruyucu metal kapaklar; kayışlı taşıyıcı; buzul eteği; örtü. tied to her apron strings aşırı derecede annesine veya karısına bağlı. aproned
s. önlüklü. |
|
apron |
i. önlük {giysi}. |
|
apron |
apron |
|
apron conveyor |
mafsallı konveyör |
|
be tied to a woman´s apron strings |
k. dili bir kadının tahakkümü altında olmak. |
|