Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
purse Dinle! {pɜ:rs}
  • [N] para çantası, cüzdan, çanta: el çantası, kese, para, ödül, çanta
purse i.
1. {kadınların kullandığı} el çantası.
2. İng. bozuk para çantası.
3. İng. para cüzdanı.
4. hazine: public purse devlet hazinesi.
5. para ödülü.
6. para bağışı.

f.
1. {dudaklarını} büzmek.
2. keseye koymak.
purse i. kese, para kesesi, para çantası; hazine; yardım için toplanılmış para; torba. purse-proud

s. kesesine mağrur, servetine güvenen. purse-strings

i. kese bağları, kese ağzı kaytanı; para ödeme yeteneği. a common purse müşterek kese. a tight purse cimri kesesi. privy purse hükümdar hazinesi. public purse devlet hazinesi. put up a purse mükâfat olarak ortaya koymak.
purse f. büzmek {dudak}; keseye koymak.
purse purse pırs İsim * para kesesi; para çantası. * el çantası. * hazine: public purse devlet hazinesi. * para ödülü. * para bağışı. Fiil * {dudaklarını} büzmek. * keseye koymak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
dip into one's purse
  • [ID] çok masrafa girmek
drain on the purse
  • [N] keseye yük, masraf
beyond one's purse
  • [ADV] gücünü aşar, harcı değil
light purse
  • [N] cimri
long purse
  • [N] cimri
make up a purse for
  • [V] parası biriktirmek, para biriktirmek {için}
public purse
  • [N] devlet hazinesi
tight purse
  • [N] cimri
purse-proud Dinle! {'pɜ:rs,praʋd}
  • [A] parası ile övünen, zenginliği ile böbürlenen, kesesine güvenen
purse-strings
  • [N] kesenin bağları
hold the purse-strings
  • [ID] idareli olmak, parasını idareli harcamak
loosen the purse-strings
  • [ID] kesenin ağzını açmak, harcama: harcamaları artırmak
tighten the purse-strings
  • [ID] masrafları kısmak, kemerleri sıkmak
purse up
  • [N] büzmek {dudak}
shepherd's purse
  • [N] çobançantası (bot.)
change purse bozuk para çantası.
hold the purse strings of kasanın anahtarı {birinde} olmak, para {birinin} elinde olmak.
purse snatcher kapkaççı.
change purse * bozuk para çantası.
hold the purse strings of * kasanın anahtarı {birinde} olmak, para {birinin} elinde olmak.