Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
knock-proof
  • [A] darbeye dayanıklı

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
acid-proof {'æsıdpru:f}
  • [A] aside dayanıklı
conscience-proof
  • [A] pişkin
  • [N] yüzsüz, umursamaz, duygusuz
convincing proof
  • [N] ikna edici delil, kanıt
knock the door
  • [V] kapı: kapıyı çalmak
escape-proof
  • [A] sızdırmaz
fail-proof
  • [A] hazırlıklı, tedbirli, güvenceli
flame-proof {'fleım,pru:f}
  • [A] alev almaz, yanmaz
galley proof {'gælıpru:f}
  • [N] dizginin ilk düzeltme nüshası
knock galley-west
  • [ID] eşek sudan gelinceye kadar dövmek, pataklamak, yere sermek, benzetmek, altüst etmek
knock into a cocked hat
  • [N] pestile çevirmek, tanınmaz hale getirmek, mahvetmek, mağlup etmek
judgement-proof
  • [N] haczedilemez
Brit.
knock Dinle! {nɒk}
  • [N] vuruş, darbe, vurma, çalma
  • [V] çalmak, vurmak, çarpmak, kapı: kapıyı çalmak, sertçe eleştirmek, devirmek, teklemek
take the knock
  • [V] ağır yaralanmak, hasar görmek
knock about
  • [V] kaba davranmak, sert davranmak, hırpalamak, dövmek, çıkmak, gezmek, göze çarpmamak
knock around
  • [V] kaba davranmak, sert davranmak, hırpalamak, dövmek, çıkmak, gezmek, göze çarpmamak
knock back
  • [V] devirmek, içmek, patlamak, mal olmak, şaşırtmak
knock down
  • [V] devirmek, yıkmak, yere sermek, sökmek, demonte etmek, fiyat kırmak, ucuza satmak
knock-kneed Dinle! {,nɒk'ni:d}
  • [A] çarpık bacaklı, paytak
knock-knees {,nɒk'ni:z}
  • [N] çarpık bacaklar
knock knock!
  • [INTRJ] tak tak!, tık tık!