Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
fail-proof
  • [A] hazırlıklı, tedbirli, güvenceli

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
acid-proof {'æsıdpru:f}
  • [A] aside dayanıklı
conscience-proof
  • [A] pişkin
  • [N] yüzsüz, umursamaz, duygusuz
convincing proof
  • [N] ikna edici delil, kanıt
escape-proof
  • [A] sızdırmaz
fail Dinle! {feıl}
  • [N] zayıf not
  • [V] başaramamak, başarısız olmak, fiyasko ile sonuçlanmak, becerememek, ihmal etmek, suya düşmek, yapamamak, yapmamak, kalmak, tükenmek, iflas etmek, batmak, açmamak, başarısızlığa uğramak, ateş almamak, bozulmak, boşa çıkmak, boşa çıkarmak, ümidini kırmak, yüzüstü bırakmak, bırakmak
without fail
  • [ADV] elbette, pek tabi, şüphesiz, mutlâka
words fail me
  • [PHR] ne derler
fail-safe Dinle! {'feıl,seıf}
  • [A] hazırlıklı, tedbirli, güvenceli
flame-proof {'fleım,pru:f}
  • [A] alev almaz, yanmaz
galley proof {'gælıpru:f}
  • [N] dizginin ilk düzeltme nüshası
judgement-proof
  • [N] haczedilemez
Brit.
knock-proof
  • [A] darbeye dayanıklı
light-proof {'laıtpru:f}
  • [A] ışık geçirmez
press proof {'prespru:f}
  • [N] son prova {baskı}
proof Dinle! {pru:f}
  • [A] geçirmez, dayanıklı, emin
  • [N] kanıt, delil, ispat, sağlama, kanıtlama, ispat etme, senet, deneme, prova, alkol derecesi
  • [V] dayanıklı hale getirmek, geçirmez biçimde yapmak
Here is my proof of payment.
  • [PHR] belge: Buyurun ödeme belgem.
put to the proof
  • [V] sınamak
proof of payment
  • [N] belge: ödeme belgem
revise proof
  • [N] tashih nüshası, tashih provası
-proof sonek geçirmez: soundproof sesgeçirmez. waterproof sugeçirmez.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
fail
  • [N] doer, maker, subject, perpetrator, principal
fail
1. doer, maker, author.
2. law perpetrator.
3. biol. effective.
4. gram. subject.
fail * doer, maker, author. hukuk * perpetrator.
karışık ismi fail konuşma dili * complicated matter.