Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
judgement-proof
  • [N] haczedilemez
Brit.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
acid-proof {'æsıdpru:f}
  • [A] aside dayanıklı
conscience-proof
  • [A] pişkin
  • [N] yüzsüz, umursamaz, duygusuz
convincing proof
  • [N] ikna edici delil, kanıt
escape-proof
  • [A] sızdırmaz
fail-proof
  • [A] hazırlıklı, tedbirli, güvenceli
flame-proof {'fleım,pru:f}
  • [A] alev almaz, yanmaz
galley proof {'gælıpru:f}
  • [N] dizginin ilk düzeltme nüshası
judgement Dinle! {'dʒʌdʒmənt}
  • [N] yargılama, yargı, hüküm, muhakeme, karar, sağduyu, kanı, düşünce, tahmin
Brit.
knock-proof
  • [A] darbeye dayanıklı
light-proof {'laıtpru:f}
  • [A] ışık geçirmez
press proof {'prespru:f}
  • [N] son prova {baskı}
proof Dinle! {pru:f}
  • [A] geçirmez, dayanıklı, emin
  • [N] kanıt, delil, ispat, sağlama, kanıtlama, ispat etme, senet, deneme, prova, alkol derecesi
  • [V] dayanıklı hale getirmek, geçirmez biçimde yapmak
Here is my proof of payment.
  • [PHR] belge: Buyurun ödeme belgem.
put to the proof
  • [V] sınamak
proof of payment
  • [N] belge: ödeme belgem
revise proof
  • [N] tashih nüshası, tashih provası
-proof sonek geçirmez: soundproof sesgeçirmez. waterproof sugeçirmez.
acid proof aside dirençli
be proof against -e karşı dayanıklı/dirençli olmak.
burden of proof huk. kanıtlama zorunluğu.