acid-proof |
{'æsıdpru:f}
|
|
conscience-proof |
- [A] pişkin
- [N] yüzsüz, umursamaz, duygusuz
|
|
convincing proof |
- [N] ikna edici delil, kanıt
|
|
escape-proof |
|
|
fail-proof |
- [A] hazırlıklı, tedbirli, güvenceli
|
|
flame-proof |
{'fleım,pru:f}
|
|
galley proof |
{'gælıpru:f}
- [N] dizginin ilk düzeltme nüshası
|
|
judgement |
{'dʒʌdʒmənt}
- [N] yargılama, yargı, hüküm, muhakeme, karar, sağduyu, kanı, düşünce, tahmin
|
Brit. |
knock-proof |
|
|
light-proof |
{'laıtpru:f}
|
|
press proof |
{'prespru:f}
|
|
proof |
{pru:f}
- [A] geçirmez, dayanıklı, emin
- [N] kanıt, delil, ispat, sağlama, kanıtlama, ispat etme, senet, deneme, prova, alkol derecesi
- [V] dayanıklı hale getirmek, geçirmez biçimde yapmak
|
|
Here is my proof of payment. |
- [PHR] belge: Buyurun ödeme belgem.
|
|
put to the proof |
|
|
proof of payment |
|
|
revise proof |
- [N] tashih nüshası, tashih provası
|
|
-proof |
sonek geçirmez: soundproof sesgeçirmez. waterproof sugeçirmez. |
|
acid proof |
aside dirençli |
|
be proof against |
-e karşı dayanıklı/dirençli olmak. |
|
burden of proof |
huk. kanıtlama zorunluğu. |
|