İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
proof |
{pru:f}
- [A] geçirmez, dayanıklı, emin
- [N] kanıt, delil, ispat, sağlama, kanıtlama, ispat etme, senet, deneme, prova, alkol derecesi
- [V] dayanıklı hale getirmek, geçirmez biçimde yapmak
|
|
proof |
i. 1. delil, kanıt, tanıt. 2. matb. prova. 3. foto. ayar. 4. alkol derecesi. 5. mat. sağlama; ispat, kanıtlanım. |
|
proof |
{sonek} geçirmez. |
|
proof |
i.
s. ispat, delil, kanıt, tanıt; imtihan, tecrübe, deneme; matb. prova; ayar; alkol derecesi; mat. sağlama;
s. dirençli, kuvvetli, dayanıklı; geçirmez; miyar olarak kullanılan; belirli ayarda olan. artists proof basma resmin ilk provası. proof positive kati delil. proof sheet matbaa provası. burden of proof huk. tartışılan şeyi ispat etme zorunluğu. He was proof against bribery. Rüşvete boyun eğmedi. |
|
proof |
tanıt |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|