Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
proof Dinle! {pru:f}
  • [A] geçirmez, dayanıklı, emin
  • [N] kanıt, delil, ispat, sağlama, kanıtlama, ispat etme, senet, deneme, prova, alkol derecesi
  • [V] dayanıklı hale getirmek, geçirmez biçimde yapmak
proof i.
1. delil, kanıt, tanıt.
2. matb. prova.
3. foto. ayar.
4. alkol derecesi.
5. mat. sağlama; ispat, kanıtlanım.
proof {sonek} geçirmez.
proof i.

s. ispat, delil, kanıt, tanıt; imtihan, tecrübe, deneme; matb. prova; ayar; alkol derecesi; mat. sağlama;

s. dirençli, kuvvetli, dayanıklı; geçirmez; miyar olarak kullanılan; belirli ayarda olan. artists proof basma resmin ilk provası. proof positive kati delil. proof sheet matbaa provası. burden of proof huk. tartışılan şeyi ispat etme zorunluğu. He was proof against bribery. Rüşvete boyun eğmedi.
proof tanıt

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
acid-proof {'æsıdpru:f}
  • [A] aside dayanıklı
conscience-proof
  • [A] pişkin
  • [N] yüzsüz, umursamaz, duygusuz
convincing proof
  • [N] ikna edici delil, kanıt
escape-proof
  • [A] sızdırmaz
fail-proof
  • [A] hazırlıklı, tedbirli, güvenceli
flame-proof {'fleım,pru:f}
  • [A] alev almaz, yanmaz
galley proof {'gælıpru:f}
  • [N] dizginin ilk düzeltme nüshası
judgement-proof
  • [N] haczedilemez
Brit.
knock-proof
  • [A] darbeye dayanıklı
light-proof {'laıtpru:f}
  • [A] ışık geçirmez
press proof {'prespru:f}
  • [N] son prova {baskı}
Here is my proof of payment.
  • [PHR] belge: Buyurun ödeme belgem.
put to the proof
  • [V] sınamak
proof of payment
  • [N] belge: ödeme belgem
revise proof
  • [N] tashih nüshası, tashih provası
-proof sonek geçirmez: soundproof sesgeçirmez. waterproof sugeçirmez.
acid proof aside dirençli
be proof against -e karşı dayanıklı/dirençli olmak.
burden of proof huk. kanıtlama zorunluğu.
identity proof kimlik belgesi