Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
tender-mouthed s.ağzı geme alışmamış {hayvan}.
tender-mouthed ağzı geme alışmamış {hayvan}

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bell-mouthed {'bel,maʋɵt}
  • [A] çan ağızlı
flannel-mouthed
  • [A] ağzı kalabalık
foul-mouthed {'faʋl,maʋðd}
  • [A] ağzı bozuk, küfürbaz
full-mouthed {,fʋl'maʋðd}
  • [A] dişleri tam, büyük ağızlı, koca sesli
hard-mouthed {,hɑ:rd'maʋðd}
  • [A] gemlenemeyen, dizginlenemez, inatçı, dik başlı
mealy-mouthed {,mi:lı'maʋðd}
  • [A] samimiyetsiz, yapmacık tatlı dilli
mouthed Dinle! {maʋðd}
  • [A] ağızlı
tender an oath to smb.
  • [V] yemin ettirmek
open-mouthed {'əʋpən,maʋðd}
  • [A] ağzı açık kalmış, hayret etmiş, obur, açgözlü
tender one's resignation
  • [V] istifa etmek, istifasını vermek
tender Dinle! {'tendər}
  • [A] hassas, duyarlı, alıngan, müşfik, sevecen, şefkâtli, mülayim, nazik, yumuşak, gevrek, taze
  • [N] teklif, öneri, teklif mektubu, keşif bedeli, tediye mektubu, bakıcı, bakan kimse, tender, yolcuları gemiden kıyıya taşıyan kayık
  • [V] etmek, vermek, teklif etmek, teklif vermek, arzetmek, sunmak
put to tender
  • [V] tartışmaya sunmak
tender of resignation
  • [N] istifa
tender spot
  • [N] can alıcı nokta, hassas nokta, bamteli
bell-mouthed s. yayvan ağızlı.
close-mouthed s. sIkI ağızlı, konuşmaz.
close-mouthed s. sıkı ağızlı, ağzı sıkı.
mealy-mouthed s. samimiyetsiz.
mouthed s.ağzı olan ağızlı.
tender i. den. yardımcı gemi; gemiye ait olup yolcuları sahile getirip götüren kayık; lokomotife bağlı kömür ve su taşıyan vagon, tender; bakan veya hizmet eden kimse.

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
tender
  • [N] tender
tender rail. tender {coupled to a locomotive}.
tender demiryolu * tender {coupled to a locomotive}.