Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
mealy-mouthed {,mi:lı'maʋðd}
  • [A] samimiyetsiz, yapmacık tatlı dilli
mealy-mouthed s. samimiyetsiz.
mealy-mouthed meal.y-mouthed mi'limautht', mi'limaudhd' Sıfat * samimiyetsiz.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
bell-mouthed {'bel,maʋɵt}
  • [A] çan ağızlı
flannel-mouthed
  • [A] ağzı kalabalık
foul-mouthed {'faʋl,maʋðd}
  • [A] ağzı bozuk, küfürbaz
full-mouthed {,fʋl'maʋðd}
  • [A] dişleri tam, büyük ağızlı, koca sesli
hard-mouthed {,hɑ:rd'maʋðd}
  • [A] gemlenemeyen, dizginlenemez, inatçı, dik başlı
mealy Dinle! {'mi:lı}
  • [A] un gibi, unlu, solgun, kırçıllı
mouthed Dinle! {maʋðd}
  • [A] ağızlı
open-mouthed {'əʋpən,maʋðd}
  • [A] ağzı açık kalmış, hayret etmiş, obur, açgözlü
bell-mouthed s. yayvan ağızlı.
close-mouthed s. sIkI ağızlı, konuşmaz.
close-mouthed s. sıkı ağızlı, ağzı sıkı.
mealy s. un gibi, unlu; beyaz benekli {at}; solgun, renksiz {yüz}. mealiness

i. unluluk.
mouthed s.ağzı olan ağızlı.
tender-mouthed s.ağzı geme alışmamış {hayvan}.
close-mouthed close-mouthed klos'maudhd' Sıfat * sıkı ağızlı, ağzı sıkı.
bell-mouthed yayvan ağızlı.
close-mouthed sIkI ağızlı, konuşmaz.
mealy un gibi, unlu; beyaz benekli {at}; solgun, renksiz
mouthed ağzı olan ağızlı.
tender-mouthed ağzı geme alışmamış {hayvan}