Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
full-mouthed {,fʋl'maʋðd}
  • [A] dişleri tam, büyük ağızlı, koca sesli

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
full of action
  • [A] hareketli, faal, çalışkan
full age
  • [N] reşitlik yaşı, aklın kemale erdiği yaş
of full age
  • [A] reşit, ergin
full speed ahead
  • [PHR] tam yol ileri
full of beans
  • [ID] enerjik, keyfi yerinde, canlı, neşeli
bell-mouthed {'bel,maʋɵt}
  • [A] çan ağızlı
full blood
  • [N] safkan
full board
  • [N] TP, pansiyon: tam pansiyon
brim-full {'brımfʋl}
  • [A] hıncahınç
in full career
  • [A] tüm hızıyla, son süratte
chock-full Dinle! {'tʃɒkfʋl}
  • [A] tıklım tıklım, dopdolu
come full circle
  • [V] dönüp dolaşıp aynı noktaya gelmek, tam bir dönüş yapmak
at full cock
  • [A] tetikte, ateşe hazır
full complement
  • [N] tam kadro, tüm
cram-full {'kræmfʋl}
  • [A] tıka basa dolu, dopdolu
full dress
  • [N] frak, resmi kıyafet, tören elbisesi
endorsement in full
  • [N] tam ciro
in full feather
  • [A] tüyleri çıkmış, keyfi yerinde
flannel-mouthed
  • [A] ağzı kalabalık
at full fling
  • [ADV] son hızda

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
full servis çamaşırhane
  • [N] laundry: full-service laundry
full duplex full duplex
full duplex iletişim full duplex communication
Full duplex modem Full duplex modem
full servis çamaşırhane full service laundry n.