Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
olive-wood {'ɒlıv,wʋd}
  • [N] zeytin ormanı, zeytin kerestesi

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
wood alcohol {wʋd'ælkə,hɔ:l}
  • [N] alkol: odun alkolü, metanol, alkol: metil alkol
ash wood
  • [N] dişbudak kerestesi
bass-wood {'bæs,wʋd}
  • [N] ıhlamur ağacı
chop wood
  • [V] odun yarmak, odun kırmak
dead wood {'dedwʋd}
  • [N] kuru dallar, kurumuş ağaçlar, eski püskü şeyler, ıvır zıvır, faydasız kimse, sürümü az mal
kindling wood {'kındlıŋwʋd}
  • [N] çıra
extra virgin olive oil
  • [N] saf zeytinyağı
olive oil
  • [N] zeytinyağı
olive Dinle! {'ɒlıv}
  • [A] zeytin, zeytin yeşili
  • [N] zeytin, zeytin yeşili
olive-branch {'ɒlıvbræntʃ}
  • [N] zeytin dalı {barış simgesi}
hold out the olive-branch
  • [V] zeytin dalı uzatmak, barış istemek
olive drab
  • [N] zeytin yeşili, haki renk, haki renkli üniforma
olive-drab
  • [A] zeytin yeşili
olive-green
  • [A] zeytin yeşili
olive-tree {'ɒlıvtri:}
  • [N] zeytin ağacı
sap-wood {'sæp,wʋd}
  • [N] yalancı odun, ağaç kabuğunun altındaki tabaka
wood Dinle! {wʋd}
  • [A] tahta, ahşap, tahtadan yapılmış
  • [N] tahta, odun, kereste, koru, ağaçlık, fıçı
the wood
  • [N] nefesli çalgı: tahta nefesli çalgı
wood block {'wʋdblɒk}
  • [N] kütük, tahta kalıp, gravür
wood carver {'wʋd,kɑ:rvər}
  • [N] ağaç oymacısı