Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
olive-branch {'ɒlıvbræntʃ}
  • [N] zeytin dalı {barış simgesi}

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
branch Dinle! {bræntʃ}
  • [A] dal, şube, kol
  • [N] dal, şube, kol, kol {bitki}, sınıf, branş, dere, çay, göbek, soy ağacındaki yer
  • [V] dal budak salmak, yayılmak, kollara ayrılmak, dallanmak
branch off
  • [V] kollara ayrılmak
branch office
  • [N] şube
branch out
  • [V] dallanmak, dallanıp budaklanmak, gelişmek
extra virgin olive oil
  • [N] saf zeytinyağı
olive oil
  • [N] zeytinyağı
olive Dinle! {'ɒlıv}
  • [A] zeytin, zeytin yeşili
  • [N] zeytin, zeytin yeşili
hold out the olive-branch
  • [V] zeytin dalı uzatmak, barış istemek
olive drab
  • [N] zeytin yeşili, haki renk, haki renkli üniforma
olive-drab
  • [A] zeytin yeşili
olive-green
  • [A] zeytin yeşili
olive-tree {'ɒlıvtri:}
  • [N] zeytin ağacı
olive-wood {'ɒlıv,wʋd}
  • [N] zeytin ormanı, zeytin kerestesi
palm branch {'pɑ:mbræntʃ}
  • [N] hurma dalı
branch road
  • [N] yol: yan yol, sokak: ara sokak
root-and-branch
  • [A] köklü, radikal, tam, kusursuz
bad branch kötü sapma
branch i.
1. {ağaca ait} dal.
2. {nehre ait} kol.
3. şube; bölüm, kısım; dal, kol, branş.

f.
1. dal budak salmak.
2. kollara ayrılmak.
branch i.

f. dal, kol, şube, bölüm; akarsu kolu:

f. dal budak salmak; kollara ayrılmak, şubelere ayrılmak; bölmek, ayırmak; elişi ile süslemek. branch off ikiye ayrılmak; konu dışına çıkmak. branch out geniş1emek, yayılmak, dal budak salmak. root and branch baştan başa, tamamen. brartchleti

i. ufak dal. branchy

s. dallı budaklı.
branch dal