Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
left-handed Dinle! {,left'hændıd}
  • [A] solak, solaklara özel, sol elle yapılan, soldaki, lastikli, iki karşıt anlamlı, iki yüzlü, düzenbaz, beceriksiz, sakar, dengi dengine olmayan
left-handed s. solak.
left-handed solak
Left-handed Sol elli
left-handed left-hand.ed left'händîd Sıfat * solak.

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
be left holding the baby
  • [ID] kabak başına patlamak
be left holding the bag
  • [ID] kabak başına patlamak
bear left
  • [V] sola dönmek
bear to the left
  • [V] sola dönmek
clean-handed {,kli:n'hændıd}
  • [A] suçsuz, temiz, temiz elli
has no color left
  • [A] beti benzi kaçmış
cut to the left
  • [V] aniden sola sapmak
There are no double rooms left.
  • [PHR] çift: Çift kişilik odamız kalmadı.
empty-handed Dinle! {,emptı'hændıd}
  • [A] eli boş
  • [ADV] eli boş olarak
even-handed {'i:vən,hændıd}
  • [A] objektif, tarafsız, adil
ham-handed Dinle! {hæm'hændıd}
  • [A] beceriksiz, hoyrat, eli ağır
-handed
  • [SUFF] elli, el ile kullanıma uygun
heavy-handed Dinle! {,hevı'hændıd}
  • [A] sert, zalim, eli ağır, beceriksiz, sakar
high-handed Dinle! {,haı'hændıd}
  • [A] amirlik taslayan, keyfi, zorba
horny-handed {,hɔ:rnı'hændıd}
  • [A] el: elleri nasırlı
large-handed {lɑ:rdʒ'hændıd}
  • [A] cömert, eli açık
Are there any seats left for tonight?
  • [PHR] boş: Bu gece için boş yeriniz var mı?
be left
  • [V] kalmak, artmak
be left over
  • [V] kalmak, artmak
left Dinle! {left}
  • [A] sol, artık, soldaki
  • [ADV] sola, sol tarafa
  • [N] sol, sol taraf

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
turn left Etymology : Middle English; partly from Old English tyrnan and turnian to turn, from Medieval Latin tornare, from Latin, to turn on a lathe, from tornus lathe, from Greek tornos; partly from Old French torner, tourner to turn, from Medieval Latin tornare; akin to Lat
Left Arrow Left Arrow