İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
heavy-handed |
{,hevı'hændıd}
- [A] sert, zalim, eli ağır, beceriksiz, sakar
|
|
heavy-handed |
s. eli ağır, beceriksiz, sakar. |
|
heavy-handed |
heav.y-hand.ed
Sıfat
* eli ağır, beceriksiz, sakar. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
heavy chemicals |
- [N] ağır kimyasal maddeler
|
|
clean-handed |
{,kli:n'hændıd}
- [A] suçsuz, temiz, temiz elli
|
|
heavy drinker |
|
|
empty-handed |
{,emptı'hændıd}
- [A] eli boş
- [ADV] eli boş olarak
|
|
even-handed |
{'i:vən,hændıd}
- [A] objektif, tarafsız, adil
|
|
ham-handed |
{hæm'hændıd}
- [A] beceriksiz, hoyrat, eli ağır
|
|
-handed |
- [SUFF] elli, el ile kullanıma uygun
|
|
with a heavy heart |
- [ADV] binbir güçlükle, zor belâ
|
|
heavy |
{'hevı}
- [A] ağır, baskın, şiddetli, fırtınalı, aşırı, önemli, çok, sert, baygın, üzücü, bozuk, kaba, hamile
- [ADV] ağır şekilde, şiddetle, çok
- [N] başrol oyuncusu {dram}, kötü adam rolü, ağır siklet, fedai, zalim, ağır top
|
|
hang heavy |
|
|
lie heavy on smb. |
- [V] yüklenmek, ağırlık vermek
|
|
heavy concrete |
|
|
heavy current |
- [N] yüksek gerilim, kuvvetli akım
|
|
heavy drinking |
|
|
heavy-duty |
{,hevı'du:tı}
- [A] dayanıklı, uzun ömürlü, ağır hizmet, ağır vergili
|
|
heavy-fisted |
|
|
heavy-hearted |
{,hevı'hɑ:rtıd}
- [A] kederli, üzgün, umutsuz, karamsar
|
|
heavy metal |
- [N] heavy metal, bir tür rock müzik
|
|
heavy oil |
- [N] kreozot, kalın petrol yağı
|
|
heavy spar |
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|