Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
heavy-fisted
  • [A] eli ağır

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
heavy chemicals
  • [N] ağır kimyasal maddeler
close-fisted {'kləʋs,fıstıd}
  • [A] cimri, pinti, eli sıkı
heavy drinker
  • [N] içkici
-fisted
  • [SUFF] yumruklu
ham-fisted Dinle! {hæm'fıstıd}
  • [A] beceriksiz, hoyrat, eli ağır
hard-fisted {'hɑ:rd,fıstıd}
  • [A] bileği kuvvetli, eli sıkı, cimri, hasis
with a heavy heart
  • [ADV] binbir güçlükle, zor belâ
heavy Dinle! {'hevı}
  • [A] ağır, baskın, şiddetli, fırtınalı, aşırı, önemli, çok, sert, baygın, üzücü, bozuk, kaba, hamile
  • [ADV] ağır şekilde, şiddetle, çok
  • [N] başrol oyuncusu {dram}, kötü adam rolü, ağır siklet, fedai, zalim, ağır top
hang heavy
  • [V] ağır geçmek
lie heavy on smb.
  • [V] yüklenmek, ağırlık vermek
heavy concrete
  • [N] yoğun beton
heavy current
  • [N] yüksek gerilim, kuvvetli akım
heavy drinking
  • [N] içki alışkanlığı
heavy-duty Dinle! {,hevı'du:tı}
  • [A] dayanıklı, uzun ömürlü, ağır hizmet, ağır vergili
heavy-handed Dinle! {,hevı'hændıd}
  • [A] sert, zalim, eli ağır, beceriksiz, sakar
heavy-hearted {,hevı'hɑ:rtıd}
  • [A] kederli, üzgün, umutsuz, karamsar
heavy metal
  • [N] heavy metal, bir tür rock müzik
heavy oil
  • [N] kreozot, kalın petrol yağı
heavy spar
  • [N] doğal baryum sülfat
heavy (style) {'hevı}
  • [A] ağdalı

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
heavy metal
  • [N] heavy metal