Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
large-handed {lɑ:rdʒ'hændıd}
  • [A] cömert, eli açık

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
I want large bills, please.
  • [PHR] rica: Büyük para rica ediyorum lütfen.
clean-handed {,kli:n'hændıd}
  • [A] suçsuz, temiz, temiz elli
empty-handed Dinle! {,emptı'hændıd}
  • [A] eli boş
  • [ADV] eli boş olarak
even-handed {'i:vən,hændıd}
  • [A] objektif, tarafsız, adil
ham-handed Dinle! {hæm'hændıd}
  • [A] beceriksiz, hoyrat, eli ağır
-handed
  • [SUFF] elli, el ile kullanıma uygun
heavy-handed Dinle! {,hevı'hændıd}
  • [A] sert, zalim, eli ağır, beceriksiz, sakar
high-handed Dinle! {,haı'hændıd}
  • [A] amirlik taslayan, keyfi, zorba
horny-handed {,hɔ:rnı'hændıd}
  • [A] el: elleri nasırlı
large intestine
  • [N] kalın bağırsak
large Dinle! {lɑ:rdʒ}
  • [A] geniş, büyük, iri
as large as life
  • [A] gerçek boyutta, sapasağlam
at large
  • [ADV] serbest, özgür, etraflıca, ayrıntılı olarak, genel olarak, genellikle, tamamen, bütünüyle
by and large
  • [ADV] genellikle, genel olarak
extra large {,ekstrə'lɑ:rdʒ}
  • [A] büyük: çok büyük
in large
  • [ADV] büyük ölçüde, bütünüyle
I prefer a large car.
  • [PHR] büyük: Büyük araba tercih ederim.
large-grained
  • [A] iri taneli
large-hearted {,lɑ:rdʒ'hɑ:rtıd}
  • [A] iyi kâlpli, halden anlayan
large meal
  • [N] büyük öğün