İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
hammer |
{'hæmər}
- [N] çekiç, tokmak, tüfek horozu
- [V] çekiçlemek, çekiçle vurmak, dövmek, çakmak, işlemek, ağır yenilgiye uğratmak, hızlı atmak
|
|
hammer |
i. çekiç; tokmak. |
|
hammer |
f. 1. çekiçle çakmak; çekiçle vurmak; çekiçlemek, çekiçle dövmek. 2. çekiçle işlemek. |
|
hammer |
{i.} çekiç, tokmak; {anat.} çekiçkemği; tüfek horozu; muhtelif aletlerin uzunca, yassı ve ekseriya oynak kısımları; mezatçı tokmağı. hammer and sickle orak ve çekiç. hammer and tongs {k. dili} büyük gürültü ve gayretle. hammer lock güreşte kolun arkaya bükülmesi. hammer throw spor çekiç atma yarışması. between the hammer and the anvil iki ateş arasında, çok zor durumda. claw hammer tırnaklı çekiç. come under the hammer açık artırma ile satılmak. pick hammer tek ağızlı kazma. |
|
hammer |
{f.} çekiçle vurmak, çekiçlemek; çekiçle işlemek; yumruk atmak, yumruklamak; {kalp} hızla atmak; zihnen çok çalışmak; saldırmak, hücum etmek. hammer an idea into ones head bir kimsenin kafasına bir fikri sokmak, zorla anlatmak. hammer at azimle uğraşmak, uğraşıp durmak. hammer away durmadan çalışmak. hammer out şekil vermek, plan yapmak. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|