Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
force-meat {'fɔ:rs,mıt}
  • [N] yoğurulmuş kıyma, baharatlı kıyma, dolma içi

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
by force of arms
  • [ADV] silâh zoruyla
braised meat
  • [N] kavurma
centrifugal force
  • [N] merkezkaç kuvveti, savurma kuvveti
centripetal force
  • [N] merkezcil çekim kuvveti, ortaya çekici kuvvet
chop meat
  • [N] kıyma (Amer.)
come into force
  • [V] yürürlüğe girmek
detective force
  • [N] güvenlik gücü, cinayet masası görevlisi
driving force {'draıvıŋ,fɔ:rs}
  • [N] itici güç
electromotive force
  • [A] elektrik hareket gücü
force Dinle! {fɔ:rs}
  • [N] kuvvet, güç, zorlama, kudret, zor, şiddet, baskı, etki, nüfuz, geçerlilik, yürürlük, kütle, yığın, birlik
  • [V] zorlamak, mecbur etmek, sıkıştırmak, baskı yapmak, yükseltmek {fiyat}, çabuklaştırmak, ırzına geçmek, serada yetiştirmek
by force
  • [ADV] zorla, zor kullanarak, cebren
in force
  • [ADV] yürürlükte, geçerli
the force
  • [N] polis
use force
  • [V] baskı yapmak
force feed {'fɔ:rs,fi:d}
  • [N] zorla besleme, zorla yedirme
force-feed {'fɔ:rs,fi:d}
  • [V] zorla yedirmek
force-land {'fɔ:rslænd}
  • [V] inişe zorlamak, zorunlu iniş yapmak
force majeure
  • [N] zorlayıcı sebep
force one's way
  • [V] güçlükle yol almak, yolunu zorla açmak
force pump {'fɔ:rspʌmp}
  • [N] basma tulumba, tulumba

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
meat packer
1. a wholesaler in the meat-packing business.