İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
by force of arms |
|
|
bottle-feed |
{'bɒtəl,fi:d}
- [V] biberonla beslemek, mamayla beslemek
|
|
centrifugal force |
- [N] merkezkaç kuvveti, savurma kuvveti
|
|
centripetal force |
- [N] merkezcil çekim kuvveti, ortaya çekici kuvvet
|
|
no chicken feed |
- [ID] yetmez para, iş görmez para
|
|
chicken feed |
- [N] tavuk yemi, bozuk para, bozukluk
|
|
come into force |
|
|
detective force |
- [N] güvenlik gücü, cinayet masası görevlisi
|
|
drip-feed |
|
|
driving force |
{'draıvıŋ,fɔ:rs}
|
|
feed one's ego |
|
|
electromotive force |
- [A] elektrik hareket gücü
|
|
feed |
{fi:d}
- [V] beslemek, yedirmek, doyurmak, geçindirmek, bakmak, beslenmek, yemek yemek, otlatmak, otlamak
|
|
feed hopper |
|
|
feed the fishes |
- [ID] kusmak {denize}, balıklara yem olmak
|
|
feed up |
- [V] semirtmek, besiye çekmek, fazla yedirmek
|
|
force |
{fɔ:rs}
- [N] kuvvet, güç, zorlama, kudret, zor, şiddet, baskı, etki, nüfuz, geçerlilik, yürürlük, kütle, yığın, birlik
- [V] zorlamak, mecbur etmek, sıkıştırmak, baskı yapmak, yükseltmek {fiyat}, çabuklaştırmak, ırzına geçmek, serada yetiştirmek
|
|
by force |
- [ADV] zorla, zor kullanarak, cebren
|
|
in force |
- [ADV] yürürlükte, geçerli
|
|
the force |
|
|
|
Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
|
|