bottle-feed |
{'bɒtəl,fi:d}
- [V] biberonla beslemek, mamayla beslemek
|
|
no chicken feed |
- [ID] yetmez para, iş görmez para
|
|
chicken feed |
- [N] tavuk yemi, bozuk para, bozukluk
|
|
drip coffee |
|
|
drip |
{drıp}
- [N] damlama, damlayan şey, damlalık, damlalıkla sıvı verme, sevimsiz tip
- [V] damlamak, damla damla akmak, akıtmak, sızdırmak
|
|
be on the drip |
|
|
drip-dry |
{'drıpdraı}
- [V] çamaşırı sıkmadan askıda kurutmak
|
|
drip-dry |
{,drıp'draı}
- [A] sıkmadan askıda kurutulan
|
|
feed one's ego |
|
|
feed |
{fi:d}
- [V] beslemek, yedirmek, doyurmak, geçindirmek, bakmak, beslenmek, yemek yemek, otlatmak, otlamak
|
|
feed hopper |
|
|
feed the fishes |
- [ID] kusmak {denize}, balıklara yem olmak
|
|
feed up |
- [V] semirtmek, besiye çekmek, fazla yedirmek
|
|
force feed |
{'fɔ:rs,fi:d}
- [N] zorla besleme, zorla yedirme
|
|
force-feed |
{'fɔ:rs,fi:d}
|
|
tube-feed |
|
|
advance feed tape |
önden çekilmeli şerit |
|
auto feed |
otomatik besleme |
|
auto-feed |
otomatik beslemeli |
|
auto-feed |
özdevimli besleme |
|
|