drip |
{drıp}
- [N] damlama, damlayan şey, damlalık, damlalıkla sıvı verme, sevimsiz tip
- [V] damlamak, damla damla akmak, akıtmak, sızdırmak
|
|
drip |
f. {
__ped/
__t,
__ping} damlatmak; damlamak.
i. 1. damla. 2. damlama. 3. damlalık, yağmur suyunu akıtan çıkıntı/yiv. |
|
drip |
i. damlama, damlayış; {mim}. damlalık, saçak; taşan bir sıvıyı toplayan kap; argo tatsız kimse, geçinilmez adam. dripdry
f. {çamaşırı} sıkmadan askıya asarak kurutmak. drip moulding {mim}. damlalık, saçak. drip pan damlayan su veya yağı toplamaya mahsus kap. drippy
s. damlayan; çok ıslak yağmurlu; {A.B.D}., argo tiksinti uyandıran. dripstone
i. {mim}. taş damlalık; stalaktit {sarkıt} ve stalagmit {dikit} şeklinde kalsiyum karbonat. |
|
drip |
f. {ped veya pt, ping} damlatmak; damlamak, damla damla akmak. drip with blood kanı akmak. dripping wet sırsıklam. |
|
drip |
drip
drîp
Fiil (D) dripped/dript, dripping
* damlatmak; damlamak.
İsim
* damla.
* damlama.
* damlalık, yağmur suyunu akıtan çıkıntı veya yiv. |
|
|