Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
tube-feed
  • [V] boru ile beslemek

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
air tube
  • [N] iç lastik, nefes borusu
test-tube baby
  • [N] bebek: tüp bebek
boob tube
  • [N] televizyon, aptal kutusu
bottle-feed Dinle! {'bɒtəl,fi:d}
  • [V] biberonla beslemek, mamayla beslemek
cathode-ray tube
  • [N] katot ışını lâmbası
no chicken feed
  • [ID] yetmez para, iş görmez para
chicken feed
  • [N] tavuk yemi, bozuk para, bozukluk
drainage tube {'dreınıdʒ,tu:b}
  • [N] dren, iltihap çekme tüpü
drip-feed
  • [V] yapay beslemek
feed one's ego
  • [N] egosunu tatmin etmek
fallopian tube
  • [N] fallop borusu
feed Dinle! {fi:d}
  • [V] beslemek, yedirmek, doyurmak, geçindirmek, bakmak, beslenmek, yemek yemek, otlatmak, otlamak
feed hopper
  • [N] besleme hunisi
feed the fishes
  • [ID] kusmak {denize}, balıklara yem olmak
feed up
  • [V] semirtmek, besiye çekmek, fazla yedirmek
fluorescent tube
  • [N] floresan tüp
force feed {'fɔ:rs,fi:d}
  • [N] zorla besleme, zorla yedirme
force-feed {'fɔ:rs,fi:d}
  • [V] zorla yedirmek
inner tube {'ınər,tu:b}
  • [N] iç lastik
pneumatic tube
  • [N] basınçlı hava borusu, hava basınçlı kargo hattı

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
Tepsi Feed Tray Feed
bkz. Cathode Ray Tube CRT