İngilizce » Türkçe  |
Yukarı  |
| fancy-free |
{'fænsı,fri:}
- [A] boşta, kâlbi boş, sevgilisi olmayan
|
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı  |
| accident-free |
{'æksıdənt,fri:}
|
|
| Free admission |
- [PHR] giriş: Ücretsiz giriş
|
|
| free agent |
- [N] başına buyruk kimse, istediğini yapabilen kimse
|
|
| alcohol-free |
{'ælkəhɔ:l,fri:}
|
|
| free from bias |
|
|
| free on board |
- [N] araçtan teslim, teslim: güvertede teslim, teslim: gemide teslim
|
|
| caffeine-free |
|
|
| toll-free call |
- [N] arama: ücretsiz arama
|
|
| be free from care |
- [V] kaygısız olmak, kendini fazla üzmemek
|
|
| free of charge |
|
|
| Free Church |
- [N] kilise: devlete bağımsız kilise
|
|
| duty-free |
{,du:tı'fri:}
- [A] gümrüksüz
- [ADV] gümrük ödemeden
|
|
| Do you sell duty-free goods on board? |
- [PHR] gümrüksüz: Uçakta gümrüksüz ürünler satıyor musunuz?
|
|
| fancy |
{'fænsı}
- [A] fantezi, garip, aşırı, fahiş, süslü püslü, moda, süslü, süs
- [N] fantezi, hayal, imgelem, düşgücü, düşünce, kanı, beğeni, kapris, kuruntu, zevk, heves, merak, özel zevk
- [V] fantezi kurmak, hayâl etmek, düşlemek, hayal kurmak, tasavvur etmek, düşünmek, sanmak, farzetmek, hoşlanmak, sevmek, istemek, canı istemek,
|
|
| take a fancy to |
|
|
| the fancy |
- [N] özel zevkleri olan, meraklılar
|
|
| fancy ball |
{'fænsıbɔ:l}
- [N] kıyafet balosu, maskeli balo
|
|
| fancy dog |
|
|
| fancy dress |
- [N] maskeli balo kıyafeti, kıyafet balosu elbisesi, karnaval kıyafeti
|
|
| fancy dress-ball |
- [N] kıyafet balosu, maskeli balo
|
|
|
|