accident |
{'æksıdənt}
- [N] kaza, rastlantı, beklenmedik olay, tesadüf, araz
|
|
by accident |
- [ADV] kazara, tesadüfen, rastlantı sonucu
|
|
Did you have an accident? |
- [PHR] kaza: Kaza mı geçirdiniz?
|
|
have an accident |
|
|
I want to report an accident. |
- [PHR] kaza: Bir kaza bildirmek istiyorum.
|
|
There has been an accident. |
- [PHR] kaza: Bir kaza oldu.
|
|
There's an accident up ahead. |
- [PHR] kaza: İleride bir kaza olmuş.
|
|
accident at sea |
|
|
accident benefit |
|
|
accident-prone |
{'æksıdənt,prəʋn}
- [A] kazaya eğilimli, çok kaza yapan
|
|
Free admission |
- [PHR] giriş: Ücretsiz giriş
|
|
free agent |
- [N] başına buyruk kimse, istediğini yapabilen kimse
|
|
alcohol-free |
{'ælkəhɔ:l,fri:}
|
|
free from bias |
|
|
free on board |
- [N] araçtan teslim, teslim: güvertede teslim, teslim: gemide teslim
|
|
caffeine-free |
|
|
toll-free call |
- [N] arama: ücretsiz arama
|
|
be free from care |
- [V] kaygısız olmak, kendini fazla üzmemek
|
|
free of charge |
|
|
Free Church |
- [N] kilise: devlete bağımsız kilise
|
|