İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
duty-free |
{,du:tı'fri:}
- [A] gümrüksüz
- [ADV] gümrük ödemeden
|
|
duty-free |
s.
z. gümrüksüz. |
|
duty-free |
du.ty-free
du'tifri
Sıfat, adverb
* gümrüksüz. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
accident-free |
{'æksıdənt,fri:}
|
|
Free admission |
- [PHR] giriş: Ücretsiz giriş
|
|
free agent |
- [N] başına buyruk kimse, istediğini yapabilen kimse
|
|
alcohol-free |
{'ælkəhɔ:l,fri:}
|
|
all-duty |
- [A] çok amaçlı, fonksiyonel
|
|
free from bias |
|
|
free on board |
- [N] araçtan teslim, teslim: güvertede teslim, teslim: gemide teslim
|
|
caffeine-free |
|
|
toll-free call |
- [N] arama: ücretsiz arama
|
|
be free from care |
- [V] kaygısız olmak, kendini fazla üzmemek
|
|
free of charge |
|
|
Free Church |
- [N] kilise: devlete bağımsız kilise
|
|
customs duty |
|
|
death duty |
{'deɵ,du:tı}
- [N] veraset vergisi, intikal vergisi
|
|
differential duty |
- [N] kademeli gümrük tarifesi
|
|
duty |
{'du:tı}
- [N] ödev, gümrük, hizmet, yükümlülük, görev, vergi, gümrük vergisi
|
|
be on guard duty |
|
|
Do I have to pay duty on the goods I bought here? |
- [PHR] gümrük: Burada satın aldığım ürünler için gümrük ödemem gerekiyor mu?
|
|
guard duty |
{'gɑ:rd,du:tı}
|
|
on duty |
- [ADV] iş başında, görevde, görevli
|
|
|
|