İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
fancy |
{'fænsı}
- [A] fantezi, garip, aşırı, fahiş, süslü püslü, moda, süslü, süs
- [N] fantezi, hayal, imgelem, düşgücü, düşünce, kanı, beğeni, kapris, kuruntu, zevk, heves, merak, özel zevk
- [V] fantezi kurmak, hayâl etmek, düşlemek, hayal kurmak, tasavvur etmek, düşünmek, sanmak, farzetmek, hoşlanmak, sevmek, istemek, canı istemek,
|
|
fancy |
i. 1. hayal gücü. 2. hayal, düşlem.
s. 1. çok süslü; fantezi. 2. lüks. 3. üstün kaliteli {gıda maddeleri}. |
|
fancy |
f. 1. hayal etmek. 2. sanmak, zannetmek, düşünmek. 3. -den hoşlanmak. 4. istemek. |
|
fancy |
i.
s. hayal, düş, imge; merak,kuruntu; kapris; meyil, sevgi; zevk; zihinde yaratılan bir kavram, mefhum;
s. fantazi, süslü; hayale dayanan, keyfi; yüksek kaliteli {meyve}; ifrat derecesinde. fancy dress fantazi elbise, karnaval kıyafeti. fancy dress ball maskeli balo, kıyafet balosu. fancyfree
s. aşığı olmayan. fancy woman fahişe. fancy worki. el işi, işleme. catch the fancy of hoşuna gitmek, beğenilmek. take a fancy to beğenmek, sevmek, meyletmek. |
|
fancy |
f. hayal etmek, tasavvur etmek,kurmak; beğenmek, sevmek; zannetmek, tahmin etmek, neslini ıslah etmek için hayvan yetiştirmek. Fancy ! Fancy that ! Takdir sizindir! Acaba! Yok canım! |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
take a fancy to |
|
|
the fancy |
- [N] özel zevkleri olan, meraklılar
|
|
fancy ball |
{'fænsıbɔ:l}
- [N] kıyafet balosu, maskeli balo
|
|
fancy dog |
|
|
fancy dress |
- [N] maskeli balo kıyafeti, kıyafet balosu elbisesi, karnaval kıyafeti
|
|
fancy dress-ball |
- [N] kıyafet balosu, maskeli balo
|
|
fancy-free |
{'fænsı,fri:}
- [A] boşta, kâlbi boş, sevgilisi olmayan
|
|
fancy goods |
- [N] moda eşya, fantezi mallar, kaliteli mallar
|
|
fancy man |
- [N] pezevenk, kadın satıcısı, aşık, sevgili, aptal aşık
|
|
fancy price |
|
|
fancy up |
- [V] süslemek, allayıp pullamak
|
|
fancy woman |
- [N] metres, fahişe, orospu
|
|
fancy words |
|
|
tickle one's fancy |
- [V] garip bir şekilde hoşuna gitmek
|
|
catch the fancy of |
-in hoşuna gitmek. |
|
fancy dress ball |
kıyafet balosu. |
|
fancy o.s. |
hayallerinde kendini {şöyle veya böyle} görmek. |
|
flight of fancy |
hayal, hayal kurma. |
|
take a fancy to |
-den hoşlanmak. |
|
take a fancy to |
-den hoşlanmaya başlamak. |
|
|
|