Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
deep-draw
  • [V] derin çekmek

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
draw up an affidavit
  • [V] yeminli belge yazmak
draw the attention
  • [V] göze çarpmak
draw a bead on
  • [V] nişan almak, silâh: silâhını doğrultmak
draw the boundary
  • [V] sınır koymak
draw consolation
  • [V] avunmak, teselli bulmak
draw the curtain
  • [V] perdeyi çekmek, perdeyi kapamak
draw the curtain over smth.
  • [ID] üzerine sünger çekmek, bir daha sözünü etmemek
deep Dinle! {di:p}
  • [A] derin, genişliğinde, dalgın, keskin, aşırı, içten, tok {ses}, yürekten, esrarlı, karışık, anlaşılmaz, koyu, pes, bilinçaltı, şiddetli, ağır
  • [N] derinlik, koyuluk, karanlık
the deep
  • [N] enginler, deniz, okyanus
deep-drawn {'di:p,drɔ:n}
  • [A] derin çekme
deep-drawn sigh
  • [N] derin iç çekiş
deep-felt {,di:p'felt}
  • [A] yürekten, candan
deep-fish
  • [N] açık deniz balığı
deep-fishing
  • [N] açık deniz balıkçılığı
deep freeze {,di:p'fri:z}
  • [N] derin dondurucu
deep-freeze Dinle! {,di:p'fri:z}
  • [A] derin dondurucu, derin donduruculu
  • [V] şoklamak, dondurmak, dondurup saklamak
deep-freezer {,di:p'fri:zər}
  • [N] dondurucu
deep-fried {,di:p'fraıd}
  • [A] kızartılmış: bol yağda kızartılmış
deep-frozen {,di:p'frəʋzən}
  • [A] dondurulmuş, dondurulup saklanmış
deep-fry Dinle! {,di:p'fraı}
  • [V] bol yağda kızartmak

Türkçe » İngilizce İlişkili Sonuçlar Yukarı
deep down
1. in reality; "she is very kind at heart".
draw off
1. remove by drawing or pulling; "She placed the tray down and drew off the cloth"; "draw away the cloth that is covering the cheese".
2. remove by drawing or pulling; "She placed the tray down and drew off the cloth"; "draw away the cloth that is covering the cheese". . remove from ; "She drew $2,000 from the account"; "The doctors drew medical supplies from the hospital`s emergency bank".
Draw Dönüştürücü Draw Converter
durdurmak (araba (draw up) V v.