İngilizce » Türkçe |
Yukarı |
custom-made |
{'kʌstəm,meıd}
- [A] sipariş üzerine yapılmış, ısmarlama
|
|
custom-made |
s. ısmarlama yapılmış. |
|
custom-made |
s. ısmarlama. |
|
custom-made |
cus.tom-made
k^s'tım.meyd'
Sıfat
* ısmarlama. |
|
custom-made |
ısmarlama yapılmış. |
|
|
İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar |
Yukarı |
broom made from heath |
|
|
custom |
{'kʌstəm}
- [A] ısmarlama, sipariş üzerine yapılmış
- [N] gelenek, görenek, adet, alışkanlık, töre, örf ve adetler hukuku, müşterisi olma, alışveriş
|
|
custom-built |
{'kʌstəm,bılt}
- [A] sipariş üzerine yapılmış, isteğe göre yapılmış
|
|
I would like a custom-made suit. |
- [PHR] özel: Özel dikim bir takım rica ediyorum.
|
|
custom-made suit |
- [N] takım: özel dikim bir takım
|
|
factory-made |
|
|
have a dress made |
- [V] elbise diktirmek, elbise yaptırmak
|
|
have a suit made |
- [V] elbise diktirmek, elbise yaptırmak
|
|
judge-made law |
- [N] hukuk: mahkeme kayıtlarına dayanan hukuk
|
|
local custom |
|
|
made |
{meıd}
- [A] yapılmış, üretilmiş, garantili
|
|
have it made |
- [V] yaptırmak, ısmarlamak, sonucundan emin olmak
|
|
made of |
|
|
made of silver |
|
|
made out of |
|
|
made out of paper |
|
|
made-to-order |
{,meıdtə'ɔ:rdər}
|
|
made-up |
{,meıd'ʌp}
- [A] uydurma, uyduruk, yalan, makyajlı, zararı karşılanmış
|
|
made-up (woman) |
{,meıd'ʌp}
|
|
My room hasn't been made up. |
- [PHR] temizlenmek: Odam temizlenmemiş.
|
|
|
|