Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
prison Dinle! {'prızən}
  • [N] hapishane, cezaevi, kodes, hapis, hapsetme, delik
prison i.

f. hapishane, cezaevi; tevkifhane;

f. hapsetmek. prison breaker hapishane kaçağı. put in prison hapsetmek.
prison i. hapishane, cezaevi.
prison pris.on prîz'ın İsim * hapishane, cezaevi.
prison hapishane, cezaevi; tevkifhane; hapsetmek. prison

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
languish in prison
  • [V] hapiste çürümek
in prison
  • [A] hapiste
put in prison
  • [V] hapse atmak
prison-breaker {'prızən,breıkər}
  • [N] firari, hapisten kaçan tutuklu
prison-breaking {'prızən,breıkıŋ}
  • [N] firar, hapisten kaçma
prison camp
  • [N] esir kampı, açık cezaevi
prison editor
  • [N] yazı işleri editörü
prison officer
  • [N] cezaevi görevlisi, gardiyan
prison psychosis
  • [N] hapishane psikozu
recommit to prison
  • [V] yeniden tutuklamak
remand prison
  • [N] tutukevi
state prison
  • [N] eyalet hapishanesi
throw into prison
  • [V] hapse atmak
commit to prison hapsetmek.
languish in prison hapishanede çürümek.
prison breaker hapishane kaçağı.
put in prison hapsetmek.
commit to prison * hapsetmek.
languish in prison * hapishanede çürümek.
prison breaker * hapishane kaçağı.