Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
prison-breaker {'prızən,breıkər}
  • [N] firari, hapisten kaçan tutuklu

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
breaker Dinle! {'breıkər}
  • [N] dalga: dev dalga, kırıcı, kıran şey veya kimse, mancana {gemi}
circuit breaker
  • [N] devre anahtarı, şalter
contact breaker {'kɒntækt,breıkər}
  • [N] şalter
languish in prison
  • [V] hapiste çürümek
prison Dinle! {'prızən}
  • [N] hapishane, cezaevi, kodes, hapis, hapsetme, delik
in prison
  • [A] hapiste
put in prison
  • [V] hapse atmak
prison-breaking {'prızən,breıkıŋ}
  • [N] firar, hapisten kaçma
prison camp
  • [N] esir kampı, açık cezaevi
prison editor
  • [N] yazı işleri editörü
prison officer
  • [N] cezaevi görevlisi, gardiyan
prison psychosis
  • [N] hapishane psikozu
recommit to prison
  • [V] yeniden tutuklamak
record breaker {'rekərd,breıkər}
  • [N] rekortmen
remand prison
  • [N] tutukevi
state prison
  • [N] eyalet hapishanesi
strike breaker {'straık,breıkər}
  • [N] grev kırıcı
throw into prison
  • [V] hapse atmak
tie breaker {'taıbreıkər}
  • [N] tie break, eşitliği bozmak için oynanan oyun
adjustable contact breaker ayarlı devre kesici