Sonuçlar

İngilizce » Türkçe Yukarı
hole Dinle! {həʋl}
  • [N] delik, çukur, oyuk, boşluk, derin yer, in, kovuk, hücre, kodes, zor durum
  • [V] delmek, delik açmak, kazmak, deliğe sokmak, deliğe girmek, yuvasına girmek, kapanmak, köşesine çekilmek
hole i.
1. delik.
2. boşluk.
3. çukur.
4. k. dili berbat yer.

f. delik açmak, delmek.
hole i.

f. delik; boşluk; çukur; magara, in; in gibi yer; hücre; karanlık ve pisyer; kusur; {k}.dili güç durum, zorluk;

f. delik açmak; iki maden damarını birleştirmek için dehliz açmak. hole out golfta topu deliğe düşürmek. hole up saklanmak; dünyadan çekilmek. a swimming hole çay veya ırmakta yüzmeye elverişli yer. The money is burning a hole in my pocket. Para batıyor bana. Harcamak istiyorum. crawl into ones hole köşesine çekilmek; utanmak. in a hole müşkül mevkide, güç durumda. in the hole {k}.dili borçlu; para kaybetmiş durumda. make a hole in büyük bir kısmını sarfetmek. pick holes in kusur bulmak, ince eleyip sık dokumak. square peg in a round hole mevkiine uygun olmayan kimse. holey

s. delikli.
hole delik
hole delik

İngilizce » Türkçe İlişkili Sonuçlar Yukarı
ace in the hole
  • [N] son koz
blast hole {'blæsthəʋl}
  • [N] lağım deliği
coal-hole {'kəʋlhəʋl}
  • [N] kömürlük
dene-hole
  • [N] yapay mağara
floss hole
  • [N] cüruf deliği
glory-hole {'glɔ:rı,həʋl}
  • [N] düzensiz oda, karışık çekmece, sandık odası
gully drain hole
  • [N] lâğım ağzı, kanal ağzı
hawse-hole {'hɔ:z,həʋl}
  • [N] loça deliği, çapa zincirinin geçtiği delik
be in a hole
  • [ID] zor durumda olmak, sıkıntılı olmak, boşlukta olmak
dig a hole
  • [V] çukur kazmak, delik açmak, çukur açmak
make a hole in
  • [V] delik açmak, delmek
hole-and-corner {,həʋlən'kɔ:rnər}
  • [A] gizli, el altından, sinsi
hole out
  • [V] deliğe sokmak
hole up
  • [V] deliğe girmek, yuvasına girmek, kapanmak, köşesine çekilmek
What is par for this hole?
  • [PHR] vuruş: Bu delik için kaç vuruş yapmalıyım?
Can you patch this hole?
  • [PHR] yama: Bu deliğe yama yapabilir misiniz?
peep-hole {'pi:p,həʋl}
  • [N] gözetleme deliği
rabbit hole {'ræbıt,həʋl}
  • [N] tavşan yuvası
road hole
  • [N] yol çukuru
spout hole
  • [N] balinanın su fışkırtma deliği